19 Nisan 2024, Cuma
spot_img

1950’lerde bir dünya şirketi

Araştırmacı Yazar Fatih Kahya, Hayatımız Sigortalı dergisindaki köşe yazısında Metropolitan Life Sigorta Şirketi işledi. Kahya’nın “1950’lerde bir dünya şirketi” başlıklı makalesi şöyle…

85-FATIHKAHYA .qxd:Layout 1

1953 yılında yayınlanan Sigorta Gazetesi’nde Metropolitan Life Sigorta Şirketi ile ilgili bir yazı yer almış ve bu yazıda Metropolitan Life sigorta şirketi hakkında bilgi verilmiştir. Verilen bilgiler, bu şirketin nasıl bir dünya şirketi olduğunu açıklamaya yöneliktir.

Elbette günümüzden 65 yıl önce dünyanın en önemli sigorta şirketlerinden biri olmayı başaran bu şirketin prensipleri  günümüze hatta geleceğe de ışık tutabilir. Biz de dergimizin bu sayısında bu yazıya yer vermek istedik. Bu yazıda dünyanın en büyük sigorta şirketi olan Metropolitan Life’ın iç yüzü açıklanmaktadır: Bugün dünyanın en büyük sigorta şirketi Metropolitan Life’dir. Mevduatı 8 milyar doları geçen bu şirket sigortacılıkta en büyük hamleleri yapmıştır. Bunun ne kadar büyük bir rakam olduğunu anlatmak için Amerikan bütçesinden daha fazla olduğunu söylemek kâfidir. Amerika’da 50 milyondan fazla insan bu şirkete sigorta olmuşlardır.

Sistematik ve sürekli çalışan bir şirket

Şirketin merkezi New York‘taki meşhur Madison Avenue‘dedir. İki muazzam binayı kaplayan merkez şubesinde 15 bin memur çalışmaktadır. Yalnız merkez şubesindeki dosyaların uzunluğu 10 kilometreyi geçmektedir. Metropolitan Life her gün muazzam bir faaliyete sahne olur. Zira her gün en aşağı 3 bin sigorta poliçesi yazılmaktadır. Bundan başka şirketin müşterilerine hergün 185 bin mektup   gönderdiğini ve onlardan 167 bin mektup aldığını söylemek herkesi hayrete düşürmek için yeterlidir. Hergün şirkete gelen çeklerin sayısı ise 32 bin kadardır. Metropolitan Life gayet sistematik ve sürekli çalışan bir sigorta şirketidir.

Madison Avenue

Müşterilerinin taleplerinin ekserisi 48 ila 72 saat arasında karşılanmaktadır. Müdürlerin acil durumlarda geçici ödemelerde bulunma yetkisi dahi vardır. Mesela meşhur San Francisco depreminden sonra şehirde hemen bir büro kuran Metropolitan Life şirketi makul taleplerde bulunanlara maddi yardımda bulunmuştur.

Şirketin hangi dairesine girerseniz giriniz sizi daima güler yüzlü ve nazik memurlar karşılar. Fakat şunu da söyleyelim ki şirket fedakar memurlarının bütün ihtiyaçlarını karşılamak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmaz. Zaten memurlarını memnun etmeyen bir şirket veya müessesenin yükselmesine imkân yoktur. Şirket, mensuplarının her nevi spor ve eğlence ihtiyacını sağladığı ve onların sağlığı ile meşgul olduğu gibi onlara nefis bir öğle yemeği ve akşam kahvaltısı da vermektedir. Memurların şirkete bağlılığı sayesindedir ki herkesin işi süratle görülmektedir.

Hiçbir çalışanını sebepsiz yere işten atmıyor

Şirket şimdiye kadar sebepsiz olarak hiçbir memurunu işinden çıkarmamıştır. 2. Dünya Savaşı’nda askere gidenlerin hepsi döndükten sonra vazifeye kabul edilmişlerdir. Zira hiçbir memur haftada 4 dolarla şirkete giren Frederick Ecker’in seneler sonra şirketin başına geçmeye muvaffak olduğunu ve senede 173 bin dolar gibi muazzam bir para aldığını unutmamaktadır. Sigortacılık, insanların ölüm ihtimalini hesaba katan istatistik malumata dayanır. Metropolitan şirketinin meşhur bir prensibi vardır: “Biz kimin öleceğini değil, yalnız kaç kişinin öleceğini biliriz.” Hakikaten de şirket her gün, her ay ve her sene kaç kişinin öleceğini bilmektedir. Şirketin hizmetinde çalışan 1100 uzman, şirketin bütün istatistiklerini hazırladığı ve her türlü incelemeleri yaptığı gibi halkın da çeşitli sorularını cevaplandırırlar. Bu ilim sihirbazları her şeyi en ince teferruatına kadar tespit etmişlerdir.

Metropolitan Life
Metropolitan Life

Mesela bu istatistiklere göre; Amerika’da 20 yaşındaki erkeklerin evlenme oranı yüzde 93, 30 yaşındakilerin yüzde 73; 20 yaşındaki kızların yüzde 92, 30 yaşındakilerin ise yüzde 55’tir. Telefonla veya mektupla bilgi almak isteyen kişiler her çeşit sorular sormaktadırlar. İşte size bir kaç soru:

– Amerika’da kaç kişinin takma dişi vardır?

– Zenginler daha mı şişman olurlar?

Madison Avenue’deki bulut delen Metropolitan Life binasını binlerce kişi ziyarete gelir. Bunlar arasında doktorlar, mühendisler, mimarlar, sigortacılar ve meraklılar vardır. Esasen muazzam sigorta şirketini bu hale getiren milyonlarca kişinin alakasıdır.

Metropolitan Sigorta Şirketi 1864’te Broadway’de iki odada faaliyete geçmişti. 17 hayat ve 56 kaza sigorta poliçesi satmakla işe başlayan müessese 1868’de Metropolitan ismini almıştı. Bundan sonra şirketin işleri uzun müddet yolunda gitmişti. İktisadi buhranların tesiri ile şirketin vaziyeti biraz bozulunca müdür Joseph Kapp şahsi servetini ortaya koymuştu. Maksadı işçileri sigortadan istifade ettirmekti. Şirket iflas etmek tehlikesini atlattıktan sonra süratle büyümeye başladı. 1914’te şirket adeta umuma hizmet veren bir kuruluş haline gelmişti. İşte o sıralarda şirketin poliçe sahiplerine devredilmesine karar veren idare meclisi elindeki stokları borsa fiyatının yarısına satışa çıkardı.1915’ten beri ihtiyat akçeleri ayrıldıktan sonra kâr, poliçe sahiplerine hisseleri nispetinde dağıtılmaktaydı.

Hastalıklarla savaştı Bütün hizmetlerinden başka Metropolitan insanların hayatını kurtarmak mücadelesine de girişmişti. Şirket 1909’dan beri bu sahada derin incelemeler yapmıştı. O zamana kadar Amerika’da hiçbir hastalıktan kaç kişi öldüğü bile bilinmiyordu. Şirket ilk olarak verem mücadelesini ve istatistiklerini ele aldı. Verem mücadelesi hakkında 10 dilde basılan üç buçuk milyon broşür bütün Amerika’ya dağıtıldı. Bu broşürler o kadar ilgi uyandırdı ki bir iki sene içinde veremden ölüm oranı düşmeye başladı.

Kazalar yüzde 25 oranında azaltıldı

Şirket sırası ile difteri, zatürre, çiçek, şeker ve romatizmaya karşı da aynı şekilde mücadeleye girişti. İlanlar, gösteriler, filmler ve basılan broşürler büyük faydalar sağladı. Şimdiye kadar şirket (1944’e kadar) bir buçuk milyar broşür yayınladı. Şirket bundan sonra otomobil kazaları üzerinde titizlikle durmaya başladı. Dört yılda kazalar yüzde 25 oranında azaltıldı. Bundan sonra şirket hemşirelerle işbirliği etmeye başladı. Şirketin hemşireleri aileleri hasta olan poliçe sahiplerini evlerinde ziyaret ederek özenle tedavi ediyorlardı. Bir müddet sonra hemşireler şirketin daimi kadrosuna dahil oldular. Bunun üzerine hemşirelik teşkilatının bütün şehirlerde yayılmasına teşebbüs edildi. Bugün Amerika’da binlerce şehir ve kasabada bu teşkilat vardır.

Verem oranlarında yüzde yüzde 60’lık bir azalma

Çocuk ölüm oranları azaldı Hemşirelik teşkilatı veremin ortadan kaldırılmasında bilhassa faydalı oldu. Küba’da sarı hummanın kökü kazınmıştı. Bundan sonra şirket 17 bin kişilik bir toplulukta veremin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalara başladı. Donald Armstrong adlı bir verem uzmanı her kolaylıktan yararlanarak Framingham’da işe koyuldu. Halk arasında yapılan sistematik bir muayene birçok korkunç gerçeği ortaya çıkardı. Hemen klinikler kurularak harekete geçildi. Üç sene içinde büyük başarı kaydedildiği halde tedavi ve tecrübe müddeti sona ermişti fakat şirket bu işe tekrar para ayırmaktan çekinmedi. Altı sene sonra mücadeleye 200 bin dolar harcandığı halde beklenenin  üzerinde sonuçlar elde edildi. Mücadele sonucunda verem oranlarında yüzde yüzde 60’lık bir azalma kaydedildi.

Aynı şekilde Kanada’da da bir tecrübe yapıldı. 1918 senelerinde Kanada’da doğan çocukların yüzde 25’i ölüyordu. Metropolitan şirketi bu işe bir çare arama düşüncesiyle bir teşkilat kurdu ve fakirlerin çocukları ile meşgul olmaya başladı. Altı yıl sonra çocuk ölümleri yüzde 70 oranında azaltılmıştı. Sonradan şirketin bu mücadelesine hükümet de katıldı. Bu girişimleri ile Metropolitan sigorta şirketi daha iyi ve sağlıklı yaşamanın önderliğini yapmış oluyordu.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER