25 Nisan 2024, Perşembe
spot_img

CAN KANTAR: SAİK savaşları başladı! 

Ortalık toz duman. SAİK için il delegeleri seçildi. Şimdi ise sektör meclisi, SAİK YK’sı seçimi var. Ardından başkan seçilecek.

Acenteler işi gücü bırakıp bu işin peşine düştü. Konu ile ilgili makaleler peşi sıra. Sanırsınız ki seçilen başkan, acentelerin sorunlarını şak diye çözecek. Türkiye bir seçim sürecinden geçti, daha doğrusu sistem değişti. Sigorta sektörünün kime bağlı olacağı yeni belli oldu. Bürokraside ne gibi değişiklik olacağı netlik kazanmadı. Biz ise SAİK’in peşine düştük.

Evet, SAİK iyi kurgulanmamış bir yapı. Ne işe yarar bilen var mı? Biliyoruz ki en önemli görevi, denetim. Peki bugüne kadar bu görevini yerine getirdi mi? Gözlerimle gördüm birçok kişinin levhaya kaydı yok. Ama acente açmış ve korsan acentelik yapıyor. Ya da geçen gün Karasu’dan bir görüntü geldi adam dükkan açmış yok yok. Tabii ki sigorta da satıyor. SAİK öncelikle bunu denetliyor olmalıydı. Denetledi mi? Hayır.

SAİK’in yetkilerine düzenleme yapılmalı

“Acenteyi acente denetleyecek, acente cezasını verecek.” Böyle saçma şey olur mu? SAİK YK’larında hep el altından verilen notlarla sigorta şirketlerinin ricaları ile acentelere ceza kesilme iddialarını duydum. Ya da SAİK yönetimindekilerinin sorunlu oldukları meslektaşlarına denetim elemanı gönderdiklerini biliyorum. Acentelerin sorununu bu sistem mi çözecek? Geçiniz…

Ben SAİK’in revize edilmesinden bahsediyorum. Benim fikrime göre artık yeni yapılanma… Birlik falan çok zor. Olanı, acentelere daha faydalı hale nasıl getiririz bunu tartışmalıyız. Birlik işini artık gündeme getiren kimse de yok zaten.

Öncelikle, SAİK’in yetkilerine bir düzenleme yapılması gerekiyor. Aktif sigortacılık yapmayan bir ‘genel sekreter’ mi olur? Tam bilemiyorum ama bu sisteme monte edilmeli. Yeni yönetmelik mi, yeni kanun mu gerekiyor, yapılmalı.

SAİK yönetim kurulundakiler, şirketler hakkında ne söyleyebilirler? Hele hele de şirketin acentesiyse. Geçtiğimiz günlerde olmadı mı? Acentelik iptali, şirketlerden başkanlara gönül koyanlar oldu mu? Oldu. SAİK başkanı bu organizasyonu yönetecek ve ortalıkta pek görünmeyecek. Açıklamaları, gerekirse bazı görüşmeleri aktif acentelik faaliyeti olmayan bu kişi (genel sekreter) yapmalı. Çünkü SAİK’e aday olanlar başka bir hesabı yoksa bu görevi samimiyetle yürütemez. Çünkü herkes sonuçta ekmeğinin peşinde.

Şimdi bakıyorum da SAİK başkanlığına talip çok. Hizmet aşkı ile herkes birbirini eziyor… Çirkin pazarlıklar ve bel altı bir çekişme yaşanıyor. “O olmasın da kim olursa olsun” tavrı hakim. Acentelerin, hatta delegelerin SAİK başkanının kim olacağı umurunda değil.

Sektör Meclisi’ne seçilsen ne olur? Ticaret odalarında yaşanan çekişmeyi anlayabiliyorum ama SAİK bir başka. SAİK, ‘Benim ilim yetmiyor, daha fazlasını istiyorum’ diyen kişiler için bir hedef adeta. Yani hep bir hesap kitap durumu…

SAİK başkanı öncelikle;

  • Saygı duyulacak biri olmalı
  • Dürüst olmalı
  • Bürokrasi ile düzgün ilişkiler kurabilmeli
  • Sigorta şirketlerinin yetkilileri ile iletişim kurabilmeli
  • Gizli bir hesabı olmamalı. (Milletvekilliği vb. gibi)
  • İletişimi güçlü ve empati yeteneği olmalı
  • “Benim şehrim bana dar geliyor TOBB’a dalayım da işimi büyüteyim” diye düşünmemeli
  • Ticaret odalarında ve TOBB’daki ilişki kurduklarına hasar takipçiliği yapmamalı
  • Meslektaşlarına küfür etmemeli.
  • Bürokratlara ‘yalancı’ dememeli. Diyorsa da arkasında durmalı, doğruysa tabii ki.
  • Şirket yetkililerin karşısında ceket ilikleyip, onların gözlerinin içine bile bakamadan “Ne olur bizim komisyonlarımızı düşürmeyin” demeyecek kadar dik durabilmeli.

Benim de kulağıma geliyor. “Rifat Hisarcıklıoğlu şunu işaret ediyor, bunu işaret ediyor” diye yorumlar ortada dolaşıyor. TOBB’un bu işlere karıştığını hiç düşünmüyorum. Şayet karışıyorlarsa çok büyük hata yaparlar. Demokratik bir seçim yapılmışsa bundan sonrasına da söylenti karışmamalı. Acenteler kendi başkanlarını kendileri seçmeli.

Koltuğunu bırakmak istemeyen bu kişilerin uydurmalarına kulak asmamak lazım. Kulağıma birçok şey geliyor. Delegelere markaj uygulandığı şeklinde. Aman bunu kim yapmaya çalışıyorsa, yapmasın. Bu TOBB’un işi değil. Acentelerin başkanlarını seçme hakkı ellerinden alınmamalı. Bu işin yakın takipçisiyim. Ve bunun da Sayın Hisarcıklıoğlu’nun bilgisi dışında yapıldığını düşünüyorum.

Delege arkadaşlar sizler de dik durmayı bilin. Bu tip yönlendirmelere maruz kalırlarsanız beni bilgilendirin. Bu arada aynı kişilerle aynı şeyler yapılarak, farklı sonuç beklemek hayal. Acenteler gelinen noktada hallerinden memnunlarsa diyecek bir şeyim olmaz.

Olası adaylar kim acaba?

SAİKHüseyin Kasap; artık çok yıprandı. Başkanlık yaptığı dönemlerde pek de bir şey yapmadığını herkes gördü. Her gittiği yerde meslektaşlarından büyük tepki görüyor. TOBB’un gücünü arkasına alıp milletvekilliğine zıplamayı çok istedi, olmadı. Ona küfür etti, buna yalancı dedi. Bana hakaret etti ona hakaret etti. Kendi kendini bitirdi. Zaten yaptığı bir şey yoktu. Kendi kazanamayacağını anlayınca rakibi kazanmasın diye on takla atıyor iddiaları var. Ben kendisine iki sene önce bittiğini söyledim. O da “Seçileceğim tekrar, göreceksin. İlk röportajımı sana vereceğim” demişti. Güldüm geçtim.

Süleyman Özer; Hüseyin Kasap seçilemeyeceğini anlayınca yakın çalışma arkadaşı, etliye sütlüye karışmayan Süleyman Özer’i ortaya atmaya çalışıyormuş. Daha önce Emin Gemici’yi TÜSAF için ortaya attığı gibi… Süleyman bey özünde düzgün bir insan. Hiç itirazım yok. Antalya Ticaret Odası’nda bir saygınlığı var. İşini Antalya’da yürütüyor. Başına iş açmak isteyebileceğini zannetmiyorum. Hüseyin Kasap’ın baskısı ile ne yapar bilemem. Ama ne yaparsa yapsın Sayın Kasap’ın gölgesinde kalacak. Antalya’da organize olabildi ama Türkiye genelinde aynı başarıyı gösteremeyip, seçime girip rezil olmak da var. Bir de SAİK’de bu kadar yıl görev yapıp ne yapmıştır bilen yok. Referans sıkıntılı. Acentelerin güvenini kazanması zor. Şimdi Süleyman Beyin “Can bey, siz bu konulara neden karışıyorsunuz. Yorum yapmayın. Yazı falan yazmayın. (Milleti uyandırmayın!) seçim olsun biz size sonucu bildiririz onu yazarsınız” dediğini duyar gibiyim. Çünkü daha önce demişliği var:::))

“Benim SAİK ile ilişkim olmaz”

Levent Korkut; SAİK’in yıllardır hep kaybedeni. Ne zaman girdiyse kaybediyor. Ayrıca benim anlayamadığım Levent Korkut acente mi? Broker mi? Ne olduğu belli değil. İddialara göre şirketin girişi acente, çıkışı broker. Hep ben bilirim durumu söz konusu. Geçtiğimiz seçime kadar, “Benim SAİK ile ilişkim olmaz” derken seçimi kazandıktan sonra kafasında soru işaretleri dolaşıyor mudur? Bilemem. Ama şunu iyi bilirim ki çok iyi insanların ekmekleri ile oynar. Hep kendine çalışır. Hakkında çok çok iddialar var. İnanmak bile istemem. Kendisinin hakkında yazdığım iki yazı sonrası iki iş yerimin sahiplerine gidip beni işten attırmayı denemişliği vardır. Bundan kurtulmak için iş yeri kurdurttu bana. Şükran borçluyum. Artık beni bana şikayet edemiyor. Aday olacağını zannetmiyorum.

murat büyükçelebi

Murat Büyükçelebi; Gizli bir hesabının olmadığını net biliyorum. Bütün amacı meslektaşlarının şartlarını daha da iyileştirilmesini sağlamak. Öncelikle dürüst. İlk çıktı ve “Ben başkan adayıyım” deme cesaretini gösterdi. Murat Bey’in bu mevkileri kendine çıkar elde etmek için istemediğine adım gibi eminim. Bir karizması ve saygınlığı var. Sigorta şirketleri ile iletişim kurmakta çok başarılı oldu. Geçtiğimiz yıl TÜSAF Yönetim Kurulu ile birlikte sigorta şirketlerinin üst yönetimlerini ziyaretlerinin çok başarılı sonuçları olmuştur. Sigorta şirketleri ile acenteler arasında bir iletişim fırsatı doğmuştur. Murat Büyükçelebi’nin bu atağı çok önemliydi. Çünkü Murat Bey sözleşme ile bağlı çalıştıkları şirketlerle sorunları höt-zöt ile çözmek yerine, müzakere etmenin daha doğru olacağını ortaya koymuş oldu. Diğer taraftan Hazine ile ilişkilerin düzeyli bir şekilde sürdürülmesi de çok önemli. Murat Büyükçelebi ve ekibi bu duruşu ile hem meslektaşları hem de sigorta şirketleri nezdinde saygı görmüştür. Türkiye’yi kucaklamış ve TÜSAF’a güzel bir hava getirmiştir. Çalıştay ilk çıkış noktası olarak bir büyük başarıdır. Tabii ki başlarda tecrübe azlığından ufak tefek sorunlar yaşanmıştır. Olabilir, herkes başkan doğmaz.

Özetle benim favorim de SAİK başkan adayım da Murat Büyükçelebi’dir. Büyük bir özveri ile meslektaşlarının sorunlarının çözümüne çalışacağına eminim. Ama onun da elinde sihirli bir değnek olmadığını bilmeliyiz. İletişim her şeyi çözer.

 

7 YORUMLAR

  1. Sigorta Acentalari ile sigorta eksperlerinei TOBB sulta ve saltanat yapisindan cikartip. sendikalasmasini temin etmedikce ne saik be de seik meslek icin is yapamaz. Her iki kimitede tobb un icinde. Gorevsuz Gorevliler kulubu

  2. Salih Bey, Saik ve Seik her iki komitede görevsiz görevliler kulübü. Seik ‘ten başlayalım. Eksper Bağımsız ve tarafsız olmalı, 5684 böyle vaaz etmiş. Hal böyle değil. Ne tarafsız ve ne de bağımsız zaten kanun koyucu önce her iki kurum için birlik olarak yasa tasarısını hazırlamıştır. Son anda Tobb Hazine ile bu kurumlara baskı kurabilmek için kuma olarak bünyesine aldı. Dünyada bir eşi benzeri yok bu uygulamanın. Sigortacılıkta Postulat şudur. Ekspere ve Acentaya baskı yapıp hakim olan paraya da hakim olur. Sigorta şirketlerinin kadrosunda yasa dışı görev yapan bütün Eksper meslektaşlarım gırtlaklarına kadar pisliğin içindeler. Belgemi ??? üç milyon adet rapor elimizde.. Gelelim Acentalara,Acentaların TOBB un içinde ne işi var. Mali müşavir ve muhasebeciler tobb da komite ile mi meslek faaliyetlerini yürütüyorlar, HAYIR… Peki bunun sebebi ne Eksperler gibi Acentaları da ileriye doğru iğdiş etmek için,baskı kurmak için hantal,karar verme mekanizmaları menfaateleri varsa hemen ,yoksa beş on yıl bekletelim. Bakın Türkiye de acentaların durumuna neden böyle kötü,çünkü işin içinde tobb var ve baskı mekanizması hazine..Sigortacılık kanunu 2007 de ihdas edildi, ileriye giden hiçbin şey yok hep geriye ..TV lerde ve Radyolarda dönen kamu spotu reklam bile 11 sene sonra Tobb ve Hazine tarafından yapıldı…Eksperlerin kamu spotu rezalet,uygulama alanı hemen hemen yok gibi,insan biraz kamudan utanır…Arlanır…Sigorta Eksperleri Sendika Genel Başkanlığı ve Başkanı olarak bu ifade ettiklerimizin arkasındayız. Vesselam

  3. Hüseyin Kasap dönemi komisyonlarımızın sıfırlandığı yarıya düştüğü dönemdir. biz başka iş yapamazken oto galerileri sigorta yapılır levhalarını yaşadığımız dönemdir

  4. Ticaret odalarında gerçekleştirilen Delege seçimlerinde oynanan oyunları da ifşa etmelisiniz Can bey. Ticaret odalarında sektör temsilcileri ve yönetim kurulundaki acenteler kendi kafalarına göre delege seçtirtmek için çaba sarf ediyorlar. öncelikle bu tavırla seçim yaptırtmak kendi yandaşlarını delege seçtritmek için ellerindeki yetkiyi de haksız kullanan bu tür davranış içerisine girenlerde bu sektöre büyük darbe vurmaya devam ediyorlar.
    proje yoksunu insanlarrın bu işlerin başına geçmeleri yanlış, hedefi olmayan kişilerin, kendi çıkarları için çalışıyor olması çok büyük bir zaman kaybı. bu tarz kişiler bu mevkilere gelmek için ticaret odası gibi kurumları bile kullanabiliyorlar. yazık çok yazık.
    2 dönem gitmiş delegelik yapmış, 3. dönem içinde delege olmak için çalışıyor, ya arkadaş bir hedefin bir projen yoksa gitme oraya. ilçelerde acentelik yapan acente arkadaşların büyük çoğunluğu seçimlerde oy dahi kullanmaya gelmedi. hem hafta içi seçim yapılmasından dolayı hemde ilçelerin uzak mesafede olması dolayısı ile katılım oldukça az olmuştur. ilçelerdeki ticaret odalarında bu seçimin neden yapılmadığının da altını çizmek gerekiyor. daha yazacak çok şey var ama bu kadar yeter şimdilik saygılarımla

  5. Can bey merhaba,
    Başından adaylara kadar yer alan bölümde söylediğiniz her şeye bende imza atıyorum. Bu sektörün bu halde olması, bu cendereye mahkum edilmesinde ismi geçen her kişinin payı var. Koltuk sevdası her seferinde kavga sebebi oldu. Gözleri koltuktan başka bir şey görmediler. Son ATO seçiminde medeni cesaretinden yoksun olduğundan sandığa yakın bir yerde oturan ve ayağında sorun bulunan bir arkadaşımızı kaldırmak için polis çağıran bir şahsiyeti bu kadar abartıyor oluşunu üzülerek okudum. Bunların hepsi aynı kazanda kaynayanlar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER