25 Nisan 2024, Perşembe
spot_img

Can Kantar: Tarım sigortası neden yaptırmalıyım dersen…

Tarım sigortası neden önemli?

Devletimiz geçtiğimiz yıllarda tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimiz için önemli teşvikler veriyordu. Bütçeden ciddi bir pay sadece bu konu için ayrılıyordu. Bunun en büyük sebeplerinden birisi de çiftçi kesiminin ciddi bir oy potansiyeli olarak görülmesiydi. Bunu çok iyi bilen politikacılar geçmiş dönemlerde çiftçiye ve köylüye yapılan desteği hiç aksatmadı. Sel oldu, dolu vurdu, kuraklık oldu, mahsül ortada kaldı… Ama tüm bu zararlar sonrasında çiftçilerin ortak bakış açısı; “Devletimiz bizim zararlarımızı karşılasın” şeklindeydi. Yıllarca devletimiz de bu zararları karşılamaya devam etti. 2005 yılına gelindiğinde ise işler değişmeye başladı. Bu defa iktidar yetkilileri, çiftçi kesimine, “Ey çitçi kardeşlerim sigortanı yaptır. Sigorta priminin yarısını ben vereceğim. Sen de elini cebine at. Başına bir şey geldiğinde git sigortadan paranı al” dediler. Devlet yetkililerinin üretici kesime sigorta konusunda yaptığı bu söylemler de çok etkili olmadı. Çünkü devlet yetkilileri, kesin bir dille, “Sigortanı yaptırmazsan, mahsulüne ve hayvanlarına zarar gelirse bana gelme” diyemedi. Bu ifadeler geçmişte de, bugüne de en yetkili makam tarafından söylenmedi. Söylenmiyor. İşte bu durum tarımdaki sigortalılık oranının neden yüzde 80’lerde değil de yüzde 20’lerde olduğunun en açık göstergesi.

Tarım sigortası için üst perdeden mesaj gerekiyor

Sonrasında tarım sigortalarının kapsamı genişletildi. Verilen destek gün geçtikçe arttı. Bugün ortalama üst limit olarak primlerin neredeyse 3/2’sini devlet karşılıyor. Buna rağmen sigortalılık oranı hala yüzde 20. Ama bu arada sel oluyor, dolu vurmaya devam ediyor. Tüm bu gelişmeler ışığında devlet zararları öderken çiftçilerin sigortalı olup olmadığına bakmıyor. Herkese aynı desteği veriyor. O zaman sigorta yaptıran çiftçi haksızlığa uğramıyor mu? Oysa devlet yetkilileri bu konuda kesin bir karar olduğunu ve sigortalı olmayanın zararının karşılanmayacağını söylese bu durum tarım sigortalarındaki oranı ciddi olarak yukarı çıkarır. Ama öncelikle siyasi kaygılar ve sosyal devlet anlayışı bunun önündeki en büyük engel.

Yaptıran tazminatını alıyor

Buna hak vermemek de mümkün değil. Ama tarım sigortasını yaptırmış çiftçilerimiz olay sonrası TARSİM’den tazminatını “şak” diye alıyor. Geçtiğimiz dönemlerde Antalya’da yaşanan fırtına sonrası olduğu gibi… Çiftçilerimizin şimdi bana; “Can Bey mazot kaç lira? Gübre ve tohum kaç lira?” dediğini duyar gibiyim. Ama inanın sigorta için ayrılacak küçük bütçe neredeyse hayatınızı kurtarır. Bunu da unutmamak gerekiyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER