25 Nisan 2024, Perşembe
spot_img

BES’te birikim 80 milyar liraya ulaştı

Emeklilik Gözetim Merkezi ve Habertürk TV, “Emekliliğiniz İçin Buluşuyoruz, Türkiye BES’leniyor” projesi kapsamında İstanbul Üniversitesi’nde düzenlediği panelde bireysel emeklilik ve otomatik katılım sistemi hakkında merak edilenler mercek altına alındı.

Emeklilik Gözetim Merkezi ve Habertürk TV’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Emekliliğiniz için Buluşuyoruz, Türkiye BES’leniyor” panelinde  bireysel emeklilik ve otomatik katılım sistemi masaya yatırıldı.

Gorsel_2
Panelde konuşan Hazine Müsteşar Yardımcı Ahmet Genç, BES’te birikim miktarının 80 milyar liraya ulaştığına dikkat çekerek, “Tüm dünyada emeklilik sisteminin üç farklı ayağı bulunuyor. Bunun birincisi devlet tarafından verilen, ikincisi iş yerinin verdiği ve üçüncüsü de gönüllülük esasına dayanan sistem. Birinci sistemde emeklilik döneminde gelir açığı ortaya çıktığı için emeklilik maaşının alan kişiler istedikleri hayat standartlarını elde edemezler. Bu noktada da hem açığı kapatmak hem de tasarruf etmek için Bireysel Emeklilik sistemine ihtiyaç duyuluyor. Bireysel emeklilikte birikim miktarı 80 milyar liraya ulaştı. Bireysel emeklilikte hedefimiz, insanların emeklilik döneminden önce yapacakları tasarrufla bir nebze de olsa bu gelir açığını kapatmak” diye konuştu.

Parayı emeklilik şirketleri yönetiyor

Genç, konuşmasında sistemle ilgili bazı yanlış anlaşılmaların olduğunu da belirterek, şöyle devam etti: “Bu paralar sizin paranız ve sizin adınıza birikiyor. Bu hiçbir zaman devletin bütçesine gitmiyor. Sadece bu paranızı emeklilik şirketleri yönetiyor ve orada da bu sistemi yönetirken küçük bir ücret alıyorlar. Devlet kesinti tabanlarını sınırlandırdığı için bu kesintiler otomatik katılımda çok düşük.”

Cayma süresi uzatılıyor

Sistemdeki revizyonlara da değinen Genç, ’’Cayma süresinin 6 aya çıkartılmasıyla ilgili kanun maddesi plan bütçe komisyonundan geçti, genel kuruldan da geçerse kanunlaşmış olacak. Buna ek olarak operasyonel hususlarla ilgili genel yetkiler alınıyor. 2 ay içinde cayarsa başlangıçta verilen 1.000 TL katkıyı alan kişilerin tekrar alabilmesi için 2 yıl beklemesi gerekiyordu. Bu süreci kaldıran düzenlemeyi görüşlere açtık. Bu konuda en kısa zamanda yönetmelik olarak çıkartmayı planlıyoruz’’ dedi.

Gönüllü sistemde 7 milyon kişi var

Konuşmasında Otomatik Katılım sisteminin öneminden bahseden Anadolu Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Uğur Erkan ise, şunları söyledi: ‘‘Otomatik Katılım Sistemi çok önemli bir adım. Gönüllülük esasına dayanan üçüncü basamakta 2017 sonuna geldiğimizde yaklaşık 7 milyon katılımcıya ulaştık. İnsanları, yüzde 25 devlet katkısı sayesinde, ikna ederek, mücadele ederek sisteme kazandırdık. Otomatik katılımda ise 4 ay gibi çok kısa bir sürede 18 şirket sistemsel altyapısını tamamlayarak, mevzuata uyum sağlayarak çok güzel bir şekilde hazırlandı. Tek eksiğimiz bunu anlaşılır bir şekilde izah edememiş olmamızdı. Bu toplantılarla bunu anlatmalıyız. Özellikle de iş hayatına başlayanlara uzun süreli tasarrufun ve tasarruf etmeye ne kadar erken başlarlarsa o kadar fayda sağlayacaklarının anlatılması lazım. Zira en değerli para ilk yatırılan paradır.”

Akademik personel bu sisteme yönelmeli

Konuşmasında Türkiye’de neden tasarruf yapılamadığına dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, tasarruf ve kaynak dengesine değinerek, “Kendi kültürümüzden de bildiğimiz gibi kaynak ne kadar sınırlı olursa olsun istenirse onun içinden de tasarruf yapılabilir. Yeni sistem dünyada örneği olmayacak şekilde tasarruf sahibini güçlendiren bir sistem. Çalışanların genelde emekli olduğunda bir ücret kaybı var, ama akademik personelde özellikle bu kayıp biraz daha ileri düzeyde. Çünkü akademik hayat sürerken, bordroya katkılar biraz daha sürdürülen hizmetin yoğunluğu veya özelliği dolayısıyla farklı kalemlerden gelebiliyor. Yani emekli olunduğunda diğer branşlara göre daha fazla kesinti olduğu bir gruptur. Bu kaybı da düşünerek özellikle akademik personel bu sisteme daha fazla yönelmeli’’ dedi.

 

1 Yorum

  1. Ben ilk olarak 26 yaşımda birikimli hayat sigortası satın almıştım sonra BES’e de katıldım ancak iş hayatım maalesef düzenli gitmedi, işsizlikler de yaşadım, dolayısı ile elimdeki poliçeleri bozdurmayı tercih ettim. Şimdi 43 yaşındayım. Herhangi bir BES poliçem yok.

    Bir de BES’ten çıkmak çok kolay, emeklilik gibi ciddi ve uzun süreli bir sistemi insanların tercihine bırakmak bana göre sağlıklı değil. SSK gibi zorunlu bir yapı olursa belki daha başarılı olunabilir. Kendim için konuşayım, SSK’da kayıtlı yaklaşık 7.000 günüm var, emeklilik için yeterli, sadece emekli olabilmek için 56 yaşını doldurmam gerekiyor. Yani iş hayatım düzensiz gitse bile SSK’dan emekli olabilecek koşulları yerine getirebilmişim ama söz konusu BES olunca hiçbir birikim yapamamışım. Aynı şekilde eşimin durumu da aynı, SSK’dan emekli olabilmesi için sadece yaşını bekliyor ama herhangi bir BES birikimi olamadı, bir zamanlar birikimi olmuştu ama ihtiyaç anında o da biriken parasını çekti.

    Elbette bu konuda bireysel hatalarımız var ama BES’in koşulları bence gözden geçirilmeli, sözleşmeleri sonlandırmak bu kadar kolay olmamalı.

    Saygılarımla

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER