25 Nisan 2024, Perşembe
spot_img

Daha ne olsun…

Sigorta sektörünün her türlü ahlaki ve hukuki sorunlarla uğraştığını belirten Hayatımız Sigortalı Dergisi Yazarı ve Sigorta Eksperi Mustafa Nazlıer, her zaman olduğu gibi dürüst, ahlaklı ve iyi niyetli toplumun, diğerlerinin yol açtığı zarar ve sorunların bedelini ödediğini söyledi.

 

mustafa nazlier sigortaliBir meslektaşım sosyal medyada tespitini paylaşıyor:

(Paylaşımın bir kısmı)

– Kusursuz olarak kazaya karışmış aracın değeri 40 bin TL.

– Üzerinde yetkili servis standartlarında 20 bin TL hasar mevcut.

– Araç sahibi aracını pert-total istiyor, trafik sigortacısı aracı pert edemiyor veya rayiç değerde anlaşamıyor, aracı onartmak istiyor.

– Formenler vasıtasıyla konu malum eksper meslektaşlarımıza ulaştırılıyor.

– Malum eksper meslektaşlarımız araç sahibi ile irtibata geçiyor, araç sahibine 40 bin TL ödüyor. Çalıştığı avukata uzun süreli bir vekalet alıyor ve araç sahibini devre dışı bırakıyor.

– Avukat malum eksper meslektaşımızı HATMER’ den atıyor ve 20 bin TL bedelli raporu temin ediyor.

– Bu arada araç kayboluyor. Sigorta şirketinin atadığı eksper meslektaşımız ve sigorta şirketi aracı bulamıyor. Telefonlar duvar oluyor. Ee ne yapsın meslektaş, dosyayı kapatıyor. Sigorta şirketi de dosyayı muallağa ayırıyor.

– Dosya tahkime taşınıyor. 20 bin TL Hasar + Faturasız KDV + Faiz + Vekalet Ücreti + Ekspertiz Ücreti + Değer Kaybı derken yaklaşık 30 bin TL tahsilat yapılıyor.

– Araç bilinmeyen bir yerde 10 bin TL anahtar teslim yapılıyor ve artık hasarlı bir araç olması nedeniyle 36 bin TL’ye satılıyor.

– Harcanan Para: 40 bin TL Araç + 10 bin Onarım = 50 bin TL – Tahsilat: 30 bin TL Tahkim + 36 bin TL Satış Bedeli = 66 bin TL – Fark: 16 bin TL Avukat Eksper yarı yarıya, 16 bin TL / 2 = 8 bin TL …?”

Bilirkişi olarak atandığım bir başka hasar dosyasında; 

  • Yukarıdaki örneğe benzeyen dosyada bilirkişilik yaparken tazminat talep eden araç sahibinden aracı göstermesini istedik. Sattığını söyledi. Son alıcıyı bularak aracı görmek istediğimizi bildirdik. Aracı yetkili servise davet ederek yeni sahibi ile beraber inceledik. Aracı alan kişiye önceki hasarları hakkında bilgi vermemişler. Eksperin düzenlediği raporu esas alarak aracı incelediğimizde sigorta şirketinden yenisi istenen birçok parçanın değişmediği, onarım veya çıkma parça ile kötü onarıldığını tespit ettik. Aracı satan ilk sahibine tekrar ulaşıp konuyu anlattık. Ve kendisi adına değer kaybı tazminatı alındığını söyledik. Bilgisi olmadığını kendisine değer kaybı için ayrıca bir tazminat ödenmediğini, hakkının olup olmadığını sorarak her şeyi yazılı beyan etti.

Bir başka dosya da; 

  • Eksper düzenlediği değer kaybı raporunda, araç üzerinde hasar olmayan kısımlarda hasar varmış gibi ekspertiz raporu yazarak araçta oluşan değer kaybını gerçek hasardan daha fazla göstermiş. Sigorta şirketinden gerçek dışı bir tazminat alınmasına aracılık etmiş (etmeye çalışmış). Böyle sayısız örnek var… Sektörden benzer dosyaları iletmesini istesek hiçbir yere sığdıramayız. Bugün sektörün bir bütün olarak içinde bulunduğu durum budur. ‘DAHA NE OLSUN’ derken neyi bekliyoruz, niye bekliyoruz? Durum bu iken hemen herkesin aklına şu sorular geliyordur: 
  • Eksper ve avukat işbirliği ile yapılan bu işlem doğru mudur? Araç ve menfaat sahiplerinden ayrı olarak süreç yöneten profesyonel mesleklerin yaptığı bu uygulamaya ne denir? Loss Assessor (Amerika kıtasında public adjuster) ile benzerliği var mıdır, yoksa ne yapmalı? 
  • Insider Trading nedir Yaptırımı var mı? 
  • Tazminat tespitinden sonraki süreç sigortacıyı ilgilendirir mi? 
  • Sigortacılıkta hangisi önemli? Hasar yönetimi mi, maliyet yönetimi mi? 
  • Açılan davaların ve şikayetlerin içeriği, niteliği ve adedi bakımından oto branşı en önde. Buna paralel olarak Oto eksperi (!) de aynı sayısallık içinde. oto eksperi ile sigorta eksperi ayrı – farklı meslek ve kişilerdir. Oto eksperi neden 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu içindedir? 
  • Oto eksperleri Fransa’da yer alan örgüte üye olarak kendilerini akredite etti. Sigorta eksperleri de FUEDI’ye üye olarak kendilerini sigorta eksperi sıfatı ile akredite ettirmiş oldu. Farklı meslek oldukları ve bunun küresel gerçek olduğu anlaşılmışken ve fiilen ayrıldıkları da ortadayken neden hala aynı yasa, yönetmelik içinde zorla tutulmaktadırlar? 2015 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında dergi köşemizde “Sigorta eksperliği nedir, ne değildir” şeklinde de açıklamıştık. Bu zorlama niye? 
  • Oto, branş olarak sigorta sektörü tarihinde her zaman tartışılmıştır. Son yıllarda yükselen primler ve yolsuzluklarıyla listedeki yerini kaptırmadan en önde devam etmektedir. Oto dışı olarak sektörün gülen tarafındayız. Aynı sıfat ile aynı yükü neden taşıyalım? 
  • Levha sadece isim, adres için değildir. Bir sicil arşividir. Kime ne ceza veriliyor ise görmek isteriz. Tüm tarafların da hakkı değil midir? Ahilik mesleğinde dahi “Pabucun dama asılması” ayıplı mal üretenin ifşasıdır. 21. yüzyıldayız, kimin pabucu damda göremiyoruz. Neden? 
  • Ödenen toplam tazminatların ne kadarı doğru ve gerçek zarar? Sebebi nedir?

Sonuç olarak, sektör her türlü ahlaki ve hukuki sorunlar ile uğraşıyorken, hiçbir destek de görmüyorsa ve henüz tek bir sorumlu ve suçlu tespit edilemediyse primler düşmez, hatta az bile… Sebepsiz zenginleşme ve haksız kazanç için sigorta sektörü seçilmiş ve hiçbir şey yapılmıyor. Her zaman olduğu gibi dürüst, ahlaklı ve iyi niyetli toplum, diğerlerinin yol açtığı zarar ve sorunların bedelini ödüyor. Hem yüksek primler ile hem de süreç içinde her türlü kötü muameleye tabii tutularak… Daha ne olsun… Geçmiş olsun.

Sektör için sektör ile beraber en doğru ve iyi olanı yapmak zorundayız. Sektör kimse için hedef olmamalı. Kendi iç hesaplaşmasını bitirip topluma hizmete devam etmeli. Varsa sorun ve sorunlular, sorumlularla beraber gereği yapılmalı. Bu bedeli topluma / sigortalıya ödetmek doğru değil. Bir başlangıç olmalı. Bekliyoruz…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER