24 Nisan 2024, Çarşamba
spot_img

Can Kantar: Sigortacılar da istihdama katkı yapamaz mı?

Can Kantar / Posta Gazetesi  

Piyasalardaki gelişmelerden sigorta sektörü de nasipleniyor. Tepki vermesi biraz geç olabiliyor, ama direkt etkileniyor. Araç ve konut satışları, bankalardan verilen krediler azaldığında ya da döviz fiyatları arttığında, sigorta sektörünün öngörülerini aştığında tepki veriyor. Bu fiyatlara yansıyabiliyor. Trafik sigortalarındaki artışlarla ilgili çeşitli çözüm önerileri sunuluyor. Başbakan Binali Yıldırım, geçtiğimiz gün araçlara kara kutu konmasından bahsetti. Bu sistem hayata geçtiğinde sürücünün kullanımı kayıt edilmiş olacak. Buna göre sürücünün iyi ya da kötü ve riski seven biri olup olmadığı belli olacak. Dolayısıyla, riske girmeden araç kullananların sigorta primleri çok hem de çok ucuzlamış olacak. Aynı zamanda direkt bir kontrol olacağı için trafik kazalarında da ciddi bir düşme söz konusu olabilecek. Fakat böyle bir sisteme Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in geçen hafta açıkladığı, siz Posta okurlarının iki ay önceden bu sayfalardan öğrendiği kişiye özel trafik sigortası ile ilgili çalışma nasıl birbirine entegre edilecek, büyük bir soru işareti. Kaza oranlarının düşmesi tabii ki trafik sigortalarını ucuzlatır. Araçtaki bir otokontrol sistemi de sürücüyü daha dikkatli araç kullanmaya teşvik edebilir. Bunlar hem biz vatandaşlar için hem de ülke ekonomisi için önemli bir gelişmedir. Sigorta sektörü de bu gelişmelerin tabii ki kavşak noktasıdır.

Kısır döngüden çıksak

Sigorta sektörünün üzerinde büyük sorumluluk var. Sigorta sektörü henüz gelişme aşamasında. Sigortalılık oranı çok daha küçük. Fakat sigorta sektörü o kadar kısır döngü içerisine sıkıştı ki sigortalılık oranının artmasına kafa yoracak vakit bulamadı. Enerjisini, sabah trafik sigortası ile uyanıp gece trafik sigortası ile yatarak harcadı. Acenteler de komisyon ile yatıp komisyon ile kalktılar. Bütün acenteler komisyonların düşürülmesinden şikayetçi, ama 9 aylık rakamlara bakıldığında geçtiğimiz senenin aynı dönemine göre acentelere ödenen toplam komisyonlar 585 milyon TL’den 956 milyon TL’ye çıkmış. Yani artış yüzde 63. Bu Türkiye Sigorta Birliği’nin resmi rakamları. Sonradan iptaller falan bunun ne kadarını kapsar, bunun acentelere dağılımı nasıldır bilemem ama böyle bir gerçek var.

Kundakçı, sigortacı değil!

Devlet büyüklerimiz sürekli piyasaları hareketlendirmek için ekonomik önlemler ve teşvikleri gündeme getiriyor. Sigorta sektörü de bu kısır döngüden sıyrılıp daha sigorta ile tanışmamış milyonlarca kişiye ulaşmayı deneyemez mi? Ben pozitif düşüncemi dile getiriyorum. Yaşanan zorlukları biliyorum. Devletin istihdam teşviki ile başta acenteler birer ikişer eleman alsalar, sahaya sürseler, trafik sigortasındaki mevcut pastayı kapmak yerine yeni sigortalılara yeni ürünler satmaya çalışsalar iyi olmaz mı? Hazır devletin vergi indirimi, SGK prim desteği varken… Bu arada sigortacılar itibar kaybını tersine çevirmek için uğraşırken Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni yakmaya çalışan kişinin sigortacı ve servis sürücüsü olduğu basına yansıdı. Resmi makamlara sordum, kendisinin sigortacı olduğuna dair bir bilgiye ulaşamadım.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER