25 Nisan 2024, Perşembe
spot_img

“500 + 500 kuralını işletemeyen şirketler için konsolidasyon kaçınılmaz”

01-KAPAK.QXD:Layout 1Zurich Sigorta Genel Müdürü Yılmaz Yıldız’a göre, bankası olmayan bir sigorta şirketinin sektörde başarılı olması için yılda minimum 500 milyon TL prim üretimine ve 500 aktif acenteye sahip olması, oto sigortalarının payının da yüzde 50 veya altında seyretmesi gerekiyor. Yıldız, “Bu kuralı işletemeyen sigorta şirketleri için sektörde birleşmeler devam edecek” diyor.

Türkiye, genç nüfusu ve sahip olduğu büyük potansiyeli ile yabancı yatırımcıların da yatırım iştahını kabartan ülkeler arasında yer alıyor. Yabancıların, ülkemizde son 10 yıllık süreçte ilgi gösterdiği sektörlerin başında ise sigorta sektörü geliyor. Sektörde, 2006-2007 yıllarında doruk noktasına çıkan, küresel krizin etkili olduğu yıllarda ise azalma gösteren yabancı ilgisi, günümüzde de devam ediyor. Ancak, önümüzdeki dönemde sektöre yeni girişler olduğu kadar, umduğunu bulamayan şirketlerin sektörden ayrılacağı ya da en son Allianz, Yapı Kredi Sigorta örneğinde olduğu gibi şirketler arasında konsolidasyonlar (birleşme) yaşanacağı sektör yetkilileri tarafından son günlerde sıkça dile getiriliyor.

SİGORTALI / ALP SÜER

Sigortalı Dergisi’nin bu ayki kapak konuğu, Zurich Sigorta Genel Müdürü Yılmaz Yıldız. Türk sigorta sektöründeki güncel gelişmeler ve Zurich Sigorta ile ilgili olarak söyleştiğimiz Yıldız’ın, sektörde birleşme ve satın alma konularında ilginç yaklaşımları var. “Sektörde henüz taşlar yerine oturmadı” diyen Yıldız’a göre, sektörde konsolidasyon önümüzdeki dönemde de sürecek.

500 + 500’ün sırrı ne?
Ancak, Yıldız’ın dikkat çektiği husus, konsolidasyon bundan sonra daha çok “500 + 500 kuralı”nı işletemeyen şirketlerde söz konusu olacak. Okuyucular, “500 + 500”ün sırrını merak edebilir. Yıldız’ın verdiği bilgilere göre, bankası olmayan bir sigorta şirketinin minumum yılda 500 milyon TL prim üretimi, minumum 500 aktif acenteye sahip olması ve oto sigortalarının toplam portföy içindeki payının da yüzde 50 veya altında olması gerekiyor. Bu, aslında dağıtım kanalı olarak bankaya sahip olmayan bir şirketin, sektörde başarılı olabilmesi ve istikrarlı olarak para kazanabilmesinin de formülü.

01-KAPAK.QXD:Layout 1Sigorta şirketlerinin yıllar itibariyle kâr/zarar rakamlarına bakıldığında “500 + 500 kuralı”nın işlediğini belirten Yıldız, şunları söylüyor: “Bir sigorta şirketi için ölçek büyüklüğü önemli. Bu kuralı işletemeyen sigorta şirketleri için sektörde birleşmeler devam edecek. Ya da sermayedarlar, sigorta şirketlerine daha fazla sermaye koyacak. Oto sigortalarının toplam portföy içindeki payını yüzde 50’nin altına çeken sigorta şirketlerinin de başka branşlarda uzmanlaşması, ticari ve kurumsal işlere ağırlık vermesi gerekli.”

Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB), Türk sigorta sektörü ile ilgili ilk dört aylık verilerine göre, hayat dışı (elementer) sektör sadece yüzde 10.46 büyürken, hayat branşı ise yüzde 15.83 daraldı. Sektörün performansı ile ilgili olarak kısa bir değerlendirme yapan Yıldız’ın verdiği bilgilere göre, ekonominin soğutulmasına yönelik olarak yılın ilk çeyreğinde faiz oranlarında ve bireysel kredi faizlerindeki yükseliş, bireysel kredi hacminde de daralmaya yol açtı. Bu da “kredili hayat sigortaları”nı olumsuz etkiledi. Türkiye’de hayat branşında da ağırlığın, söz konusu sigortalardan oluştuğu dikkate alındığında, banka kredileriyle bağlantılı sigortalardaki daralma, hayat branşında prim üretiminin de azalmasına yol açtı.

Sektör 2014’te reel olarak büyür Yıldız’a göre, hayat dışı sektörde de ekonomik gelişmeler belirleyici. Hayat dışında toplam prim üretiminin yüzde 50’sinin oto sigortaları, yaklaşık olarak yüzde 30’unun ise yangın ve sağlık branşlarından geldiğini hatırlatan Yıldız, şunları söylüyor: “Türkiye ekonomisinin, 2014’te iyimser tahminle yüzde 4, kötümser tahminle yüzde 2.5 büyümesi bekleniyor. Kurumsal ve ticari tarafta, ilk çeyrekte seçim öncesi piyasalardaki belirsizliğin etkisiyle yatırımlar ötelendi. Bireysel tarafta da kredi faizlerinin artması nedeniyle konut ve oto satışları azaldı. Oto satışları ilk dört ayda yüzde 12 düştü. Tüm bunlar hayat dışı sektörde prim üretimini olumsuz etkiledi.” Yıldız, sektörde yılın ilk aylardaki gelişmelere karşın, yılın tamamı ile ilgili ihtiyatlı bir iyimserlik içinde. Faiz oranlarındaki düşüşün etkisiyle yılın son çeyreğinde ekonomide canlanma olacağını ifade eden Yıldız, “Sektör genel ekonomik büyümeye çok duyarlı. Son çeyrekte sektörde yukarı doğru bir ivme bekliyorum. Hayat dışı sektör bu yıl nominal olarak yüzde 10-15 büyür. Küçük de olsa reel bir büyüme olur” diyor.

Sektör orta ölçekli bir banka kadar kâr etmiyor
Hayat dışı sektörde geçen yılki kârlılığı da değerlendiren Yıldız, hasar anlamında sektörün iyi bir yıl geçirdiğini, trafik sigortasının zarar etmeyi sürdürdüğünü ve kârlılığın kasko sigortasından geldiğine dikkat çekiyor. Tüm bunlara karşın sektörün, Türkiye’de orta ölçekli bir banka kadar kâr etmediğini vurgulayan Yıldız, “Ayrıca, kârlılığın finansal gelir ve karşılıklardan değil, teknik kârlılıktan gelmesi gerekiyor. Sektörün karşılıkları ve sermaye yeterliği dünya standartlarında olmalı. Her şeyden de önemlisi, sürdürülebilir bir kârlılık önemli” diyor. 2014 yılı beklentileriyle ilgili olarak da Yıldız, şu görüşleri dile getiriyor: “Trafikteki zarar devam edecek. Trafikte geçen yıl fiyatlar yüzde 40 artış gösterdi. Bu şirketlere soluk aldırdı. Ancak, trafikteki zararlar, ağırlıklı olarak geçmişten geliyor. Bu nedenle fiyat artışı, zararı kapatmaya yetmiyor. Trafikte geçmişte yapılan hataların yapılmaması gerekli. Kaskoda da yıldan yıla oynaklıklar görülüyor. Burada da sürdürülebilir kârlılık önemli.”

TSB daha aktif olmalı
Yıldız, Türkiye’de Hazine Müsteşarlığı’nın gerek sektörde karşılıklarla ilgili yönetmeliği ve sektörü regüle etme konusunda, gerekse tüketicilerin haklarıyla ilgili konularda sektörün önünü açmak için doğru işler yaptığını ifade ediyor. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) yeni yönetiminin de sigorta sektöründe daha aktif olması gerektiğini belirten Yıldız, “Birliğin hayat, emeklilik ve elementer tüm sigorta branşlarının, tüm dağıtım kanallarının ve tüm müşterilerin sorunlarına aynı derecede yakın olması gerekli” diyor.

sikayetcomtr

Şirket 2013’te kâra geçti
Yılmaz Yıldız’la, 2012 yılından beri Genel Müdür olarak görev yaptığı Zurich Sigorta ile ilgili olarak da sohbet ettik. Okuyuculara kısa bir bilgi vermek gerekirse, Zurich Sigorta’nın, Türkiye serüveni 2008 yılında başlıyor. Türkiye’ye yatırım yapan diğer birçok yabancı grup gibi Türk sigorta sektöründeki potansiyeli gören Zurich Sigorta Grubu (Zurich), 2009’da TEB Sigorta’yı satın alarak sektöre giriş yapıyor. Daha sonra ülkemizde Zurich Sigorta adıyla faaliyet gösteren şirket, başlangıçta oto sigortalarına ağırlık veriyor. Şirket, faaliyet göstermeye başladığından itibaren günümüze kadar hayat dışı sektörde yüzde 2 civarında istikrarlı bir pazar payı yakalıyor. Ancak, 2012 sonuna kadar kâr yüzü görmeyen şirket, 2013’te ilk defa kâra geçiyor. Geçen yıl şirket, 26 milyon TL bilanço kârı (net dönem kârı) ve 38 milyon TL teknik kâr elde ediyor. Yıldız’ın verdiği bilgilere göre, kârlılığın sırrı şirketin 2012’den itibaren uyguladığı stratejilerle yakından ilgili. Şirket, öncelikle radikal bir kararla oto sigortalarının toplam portföy içindeki payını geçen yıl yüzde 20’nin altına çekiyor. Bunun da yaklaşık yüzde 12-13’lük kısmı kasko, yüzde 6’lık kısmı ise trafik sigortalarından geliyor.

01-KAPAK.QXD:Layout 1

Bankasüransta hedef ilk 3
İkinci olarak da şirket dağıtım kanalları ile ilişkileri güçlendiriyor. Şirketin dağıtım kanalları içinde de ağırlığı yüzde 50-55 ile bankasürans alırken, geri kalan kısım da broker ve acentelerden oluşuyor. Şirket, bankasüransta da oldukça iddialı. 2013’te sektörde sigorta ürünlerinin banka yoluyla satışında ilk 4 şirket içinde yer alan Zurich, bu yıl ilk üç içinde yer almayı gözüne kestirmiş. Şirket 500’e yakın da acenteye sahip. Zurich Sigorta tüm bunlara ek olarak risk seçiminde de dikkatli davranmaya büyük özen gösteriyor. Şirket, özellikle bireysel işletme tarafında ve ticari-kurumsal işlerde çok güçlü. Türkiye’de alışveriş merkezlerinin (AVM) yüzde 95’inin Zurich Sigorta tarafından sigortalandığını kaydeden Yıldız, hayat dışı sektörde hasar memnuniyeti en yüksek şirketin Zurich olduğunu ifade ediyor. Yıldız’a göre, Zurich Sigorta’nın hayat dışındaki yüzde 2’lik pazar payı ise genel bir durumu yansıtıyor. Yıldız, “Aktif olmadığımız oto, tarım ve sağlık branşını dahil etmediğimizde, Zurich Sigorta’nın pazar payı yüzde 5” diyor.

Zurich için kârlılık ön planda
“Şirketin ana sermayedarı Zurich Grubu,Türkiye’ye yaptığı yatırımı nasıl değerlendiriyor? Grup için Türkiye’de kârlılık mı yoksa pazar payı mı önem taşıyor?” sorumuza da Yıldız, şu yanıtı veriyor: “Zurich Grubu, 4 trilyon dolar bilanço büyüklüğü, hayat ve hayat dışı dahil toplam 70 milyar dolar prim üretimine sahip. 170 ülkede faaliyet gösteren Zurich Grubu için Türkiye, beş stratejik pazardan biri. Tüm hissedarlar, 2007-2008 Küresel Krizi’nden sonra şirketlerinin hem kârlı olmasını hem de belli bir pazar payına sahip olmasını istiyor. Ancak, Zurich için bir tercih yapılması gerekirse kârlılık ön planda. Şirketimizin belli bir plan içinde istikrarlı şekilde kâr etmesi önemli.”

Sigorta Şirketlerinin çuvaldızı kendilerine batırmaları gerekli
Yılmaz Yıldız, sık sık dile getirilen “Türkiye’de bireyler sigorta ürünlerini satın almıyor; çünkü bunun farkında değiller” görüşlerine ise katılmıyor. Bu görüşlerin yanlış olduğunun ispatı olarak Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki (BES) gelişmeyi gösteren Yıldız, şunları söylüyor: “2003 yılında bu sektör yoktu. 10 yıl içinde yaklaşık 30 milyar TL’lik fonun biriktiği bir sistem oldu. Bu da şunu gösteriyor: Ürün doğru olursa, mevzuat doğru olursa, tüketiciye doğru anlatılırsa Türk halkı sigortaya da ilgi duyuyor. Bu nedenle çuvaldızı biraz da kendimize batırmamız gerekli. Yeni ürünlere de piyasa çok açık. 2007-2008 yıllarında o sırada Genel Müdür’ü olduğum sigorta şirketinde işsizlik sigortasını getirdiğimizde 1 yıl içinde 1 milyondan fazla insan bu poliçeyi aldı. Modern satış yöntemlerinin elementer sigorta tarafında da aktif olarak kullanılması gerekli.”

Acenteninyerini hiçbir dağıtım kanalı alamaz
Zurich Sigorta Genel Müdürü Yılmaz Yıldız, “Bankasürans ve alternatif dağıtım kanallarının sektörde ağırlığının artması, sektörde acentelerin önemini azaltır mı?” sorumuza şu yanıtı veriyor: “En gelişmiş ülkelerde bile acentelerin toplam dağıtım kanalları içindeki payı halen yüksek. İlk satışta belki acente dışı kanallar iyi. Ancak, gecenin ikisinde kaza yapan bir kişi acente dışında kimseyi arayamaz. Acentenin verdiği özel hizmeti alamaz. Bu nedenle internet, süpermarketlerden satış gibi yeni dağıtım kanalları piyasayı büyütür, ancak acentenin yarattığı katma değerin yerini alamaz. Ancak, acentelerin iş yapış tarzlarının da biraz değişmesi gerekiyor.”

01-KAPAK.QXD:Layout 1Bruce Lee, sumo güreşçisi ile güreşirse ne olur?
Zurich Sigorta Genel Müdürü Yılmaz Yıldız, Türkiye’de hayat dışı sektörde büyük oyuncularla küçük oyuncular arasındaki rekabeti anlatırken, Kungfu ustası Bruce Lee ile bir sumo güreşçisi örneğini veriyor. Yıldız, “Bruce Lee ile bir sumo güreşçisi minderde güreş yapsa sonuç ne olur? Doğal olarak Lee’nin, minderde sumo güreşçisini yenmesi zor. Ancak, şunu da unutmamak gerekli: Hızlı ve çevik olma anlamında da Lee, sumo güreşçisinden daha avantajlı. Bu örnekten yola çıkarak, sektördeki küçük oyuncuların da hız gerektiren durumlarda ve değişen koşullara uyum sağlama anlamında daha avantajlı olduklarını bilmeleri, piyasa koşullarını gözüne alarak stratejilerini bu doğrultuda belirlemeleri gerekiyor” diyor.

İş stresini çalışma odasındaki dartla atıyor
Yılmaz Bey’in, Zurich Sigorta’daki çalışma odasında yer alan eşyalar arasında büyük bir dart dikkatimizi çekti. Söz konusu dartı bankacılık yıllarında üst düzey yöneticisi Yılmaz Bey’e hediye etmiş. Dartı genellikle keyfi çok iyi veya çok kötü olduğu zamanlarda oynadığını belirten Yıldız, “Hedefi genellikle 12’den vuruyorum. Dart kullanırken, yüz ifadem çok önemli, odaya giren çalışma arkadaşlarım keyifli ya da keyifsiz olduğumu yüz ifademden hemen anlar” diyor.

HelpPoint Hasar Merkezleri’yle hasar işlemlerini dert etmeyin
Zurich Sigorta, sektörde müşterilerine özel hizmet veren “Zurich HelpPoint Hasar Merkezleri” ile dikkat çekiyor. Söz konusu hasar destek merkezlerinde, müşterinin servis, tamirhane gibi yerlerde zaman kaybetmesini önlemek amacıyla müşteri adına hasar işlemleri takip ediliyor. İlk HelpPoint Hasar Merkezi, İstanbul Kozyatağı’nda 2009 yılında faaliyete başlamış, sigortalıların bu hizmetten memnuniyeti sonrasında dört adet merkez daha açılmış. Şu an İstanbul’da üç, Ankara’da bir ve İzmir’de de bir adet olmak üzere toplam, beş Zurich HelpPoint Hasar Merkezi faaliyet gösteriyor. Söz konusu merkezlere getirilen aracın ön hasar tespit işlemleri, Zurich Sigorta’nın hasar değerlendirme uzmanları tarafından yapılıyor. Böylece eksper bekleme ve evrak tamamlama süreçleri son derece kısalıyor ve hasar işlemleri çok kısa sürede tamamlanıyor. Sonrasında ise onarım garantili onarım servislerinde veya müşterinin talep ettiği başka bir serviste yapılıyor. Onarım sonrasında araç, Zurich Sigorta Hasar Değerlendirme Uzmanı tarafından kalite kontrolü yapılıp sigortalıya veya temsilcisine teslim ediliyor.

sikayetcomtr

Mesleki hayatına Hazine Müsteşarlığı’nda başladı
TED Ankara Koleji mezunu olan Yılmaz Yıldız, Boston Üniversitesi ekonomi ve işletme fakültelerini şeref derecesiyle bitirdi. Almanya’da Heidelberg Üniversitesi’nde Avrupa Birliği genişleme politikaları üzerine araştırmalarda bulundu ve Harvard Üniversitesi, Harvard Business School’da yüksek lisans (MBA) yaptı. Kariyerine Hazine Müsteşarlığı’nda İhracat ve Yatırım Teşvikleri Dairesi’nde başladı, ardından Hazine-Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü’nde Dünya Bankası Projeleri Dairesi’nde finans, sağlık, eğitim ve özelleştirme projelerinde çalıştı. Bain & Company uluslararası danışmanlık şirketinin Türkiye, Hindistan, Suudi Arabistan, Fransa ve İtalya’daki projelerinde strateji danışmanlığı, T. Garanti Bankası A.Ş.’de Birim Müdürlüğü, Garanti Sigorta A.Ş. Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı, BNP Paribas Grubu’nun uluslararası sigorta iştiraki Cardif Türkiye’nin kurucu CEO’su ve Genel Müdürü ve Groupama Türkiye CEO’su olarak Groupama Sigorta ve Groupama Hayat ve Emeklilik şirketlerinin Genel Müdürü olarak görev yaptı. Yılmaz Yıldız, 1 Eylül 2012’den beri Zurich Türkiye CEO’su olarak görev yapıyor.

Yemek yapmayı seviyor misafirlerine suşi yapıyor
Zurich Sigorta Genel Müdürü Yılmaz Yıldız’ın birbirinden ilginç hobileri var. Bunların başında da “yemek yapmak” geliyor. Özellikle Asya ve Japon yemekleri yapmaya meraklı olduğunu söyleyen Yılmaz Bey, “Evde, Japon ızgarası teppanyakim var. Misafir geldiğinde kendi ellerimle Asya yemekleri ve suşi yapıyorum” diyor. Satranç oynamayı ve fotoğraf çekmeyi de çok sevdiğini belirten Yıldız, ayrıca haftanın üç günü 8-10 kilometre koştuğunu, bunun yanı sıra dağ bisikleti ve motosiklet kullandığını söylüyor. Müzik dinlemekten de hoşlandığını ifade eden Yıldız, “Klasik müzik dinlerim. Özellikle, piyano ve keman çok sevdiğim enstrümanlar. Ancak, klasik müzik dışında da slow müzik, rock müzik dahil olmak üzere beğendiğim her şeyi dinliyorum. Bu tamamiyle ruh halime bağlı” diyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER