20 Nisan 2024, Cumartesi
spot_img

Ahmet Yaşar: Avrupa’ya açılmamız gerekiyor

Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, Türk sigortacılığının yurt dışına açılmasını geç kalınmış hamle olarak değerlendirdi. Yaşar, “Bugün Avrupa’da Avusturya nüfusu kadar Türk yaşıyor. Dolayısıyla bizlerin oraları boş bırakmamız gerekiyor” dedi.

Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, Bloomberg HT’ye yapmış olduğu açıklamada “Kamunun 3 büyük elementer ve 3 büyük hayat emeklilik şirketleri birleşti ve Türkiye Sigorta ile Türkiye Hayat Emeklilik şirketleri ortaya çıkmış oldu. Bu son bir senedir Yeni Ekonomik Plan’ın (YEP) stratejileri doğrultusunda gündeme gelen bir konuydu. Böylece ülkemizin sigorta sektörünü etkileyecek birtakım adımlar atılmaya başlandı. Üç sac ayağı denilen konu da aslında bu. Önce Türk Reasürans kuruldu, arkasında Sigorta Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu kuruldu. Hemen arkasından da kamu şirketleri tek çatı altında birleşti. Bunun önemli sonuçları olacaktır. Ülkemize ve sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

Geç kalınmış hamle

Yaşar, “Bizim beklentimiz iç piyasadan daha ziyade dış piyasada güçlü bir Türk sigorta sektörünün varlığını oluşturabilmek. Çünkü Türkiye’nin yatırımları artık dünyanın birçok yerinde var. Bu yatırımlar da stratejik önem arz ediyor. Onun dışında dünyanın birçok yerinde özellikle Avrupa’da çok satıda Türk yaşıyor. Aslında Türk sigortacılığının yurt dışına açılmasını bugüne kadar geç kalınmış hamle olarak değerlendiriyorum. Bizim şirketlerimizin de kuruluş kodlarında bu var. Sonuçta aklın yolu bir. Biz de en başından itibaren bütün iş planlarımızı yurt dışına açılma yönünde yapmıştık. Bizim iş planlarımız da bu anlamda Yeni Ekonomik Planla örtüşüyor” vurgusu yaptı.

“Bugün Avrupa’da Avusturya nüfusu kadar Türk yaşıyor. Dolayısıyla bizlerin oraları boş bırakmamız gerekiyor” diyen Yaşar, “Çünkü sigortacılık global bir iş. Ülkemizde de son derece nitelikli sigorta şirketleri var. Onlarla birlikte dünyanın birçok yerinde faaliyetler gösteriyor olmamız lazım. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Türkiye’de biz bu global şirketlerle rekabet ediyoruz. Sonuçta sigortacılık stratejik bir sektör. Yeri geldiğinde bizim bu stratejik sektörde yerli ve milli unsurları kuvvetli tutmamız gerekiyor. Zaman zaman geçmişte bunun sonuçlarını gördük. Sigortacılık öyle bir sektör ki varlığında çok fazla fark edilmiyor ama sigortanın olmadığı noktada hayat duruyor. Bunu defalarca gördük. Hayatımızın devamlılığı ve varlıklarımızın korunmasında en önemli unsurlardan biri sigorta. Bu anlam bu birleşme ve alınan diğer stratejik kararları son derece önemli buluyoruz” şeklinde konuştu.         

Birleşmeye rağmen pazar payı yüzde 13.2 civarında

Yaşar, “Türkiye sigorta sektöründe bu birleşmeyle birlikte katılımcı sayısına göre en büyük sigorta şirketi ve hayat emeklilik şirketi oluştu. Ama bu birleşmeye rağmen en büyük pazar payı yüzde 13.2 civarında. Türk sigorta sektörü bu anlamda rekabetçi bir sektör. Quick Sigorta olarak rekabet açısından bir endişe taşımıyoruz. Kamunun serbest piyasa koşullarını devam ettireceğini düşünüyoruz. Konsolidasyon açısından geçmiş dönemlerde bir yabancı şirket, üç tane şirketi alarak bir anlamda birleşmişti. Son birkaç seneye baktığımızda Türkiye’de faaliyet gösteren 6 tane hayat dışı şirket sigorta şirket iki şirket çatısı altında birleştiğini görüyoruz. Bir kamuda bir de yabancı sigorta şirketine meydana gelmişti. Bu manada konsolidasyonlar kısmen devam ediyor. Geriye kalan oyuncular artık belli büyüklüğe ulaşmış durumda. Bizim gibi yerli oyuncular da var. Biz de şu anda Türkiye’nin en büyük yerli sigorta grubuyuz. İki tane sigorta şirketiyle faaliyet gösteriyoruz. Dengeli bir yapı sektörde oluşmuş durumda” dedi.

Ciddi hedefler var

Yaşar açıklamasını şöyle tamamladı: “Şimdi bundan sonra bizlerin ve Türkiye Sigorta’nın Avrupa’da ve yakın coğrafyada alacağı pozisyonlar önemli. Biliyorsunuz şimdiye kadar sadece Milli Reasüran şirketi vardı. O da Türk sigorta sistemine uzun yıllar hizmet etti. Daha büyük hamleler yapmamız lazım. Avrupa’daki Türklere ulaşmalıyız. Türk yatırımlarını dünyada koruyor olmamız lazım. Reasürans olarak yurt dışına çıkan primleri de Türkiye’ye almamız lazım. Bütün primleri içeride tutma şansımız yok. O zaman kendi risklerimizi kendimiz karşılıyor durumuna geliriz. Bu da doğru değil. Sigortacılık sistemi tüm dünya çapında paylaşılması gereken bir yapı. Ülkemizde sigorta şirketleri bankaların gerisinde kalmıştı. Sigorta şirketlerinin sigortalamadığı hiçbir riske bankaların kredi vermediği gerçeğini şimdiye kadar anlatamamıştık. Sigorta Şirketleri Birliği’miz bu konuda çok olumlu mesajlar vermeye başladı. Türkiye finans sistemi içerisinde sigorta payının artırılması gerekiyor. Bu konuda da ciddi hedefler var.”   

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER