29 Mart 2024, Cuma
spot_img

‘Sağlık sigortacılığı en parlak dönemini yaşıyor’

Pandemi sonrası sağlık sigortası bilinilirliğinin yüzde 99-100 oranlarına çıktığını belirten Sigorta Akademi Direktörü ve Yönetim Danışmanı Ali Civan, “Sağlık sigortacılığının gerçek anlamda yıldızının parladığı bir dönem yaşıyoruz” dedi. 

SİGORTAMEDYA ÖZEL

Pandeminin başladığı 2020 yılından bu yana sağlığın her birimiz için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Sağlıklı olmak kadar önemli olan bir diğer konu da herhangi bir hastalıkla karşılaştığımızda tedaviye ulaşabilmek ve hastalık kaynaklı harcamaları karşılayabilmek. Bu noktada da devreye sağlık sigortaları giriyor. Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın konuğu olan Sigorta Akademi Direktörü ve Yönetim Danışmanı Ali Civan, sağlık sigortacılığındaki yeni gelişmeleri değerlendirdi. Civan, programda sigorta sektöründe sağlık sigortacılığına yönelik geliştirilen ürün ve hizmetler hakkında da bilgi verdi.

Toplumun yüzde 99’u sağlık sigortasından haberdar

Pandemi sonrası sağlık sigortası bilinilirliğinin yüzde 99-100 oranlarına çıktığını belirten Sigorta Akademi Direktörü ve Yönetim Danışmanı Ali Civan, sağlık sigortacılığının gerçek anlamda yıldızının parladığı bir dönemde olduğumuzu söyledi. Gelişmiş ülkelerde sağlık sigortacılığının çok ciddi bir potansiyeli olduğunu aktaran Civan, “Kişi başına düşen sağlık sigortası primlerinin dünya ortalamasının 627 dolar. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu prim 110 dolar. Bizde yapılan tüm çalışmalara rağmen rakam şu anda 135 dolar. Ülkemizde ödenen prim açısından her ne kadar üzücü olsa da işin bir de fırsat boyutu var. Daha gidecek çok yer var, satılacak çok poliçe var. Dolayısıyla bu tabloya sigortacı açısından baktığımızda ciddi fırsatlar barındırıyor. Burada yapılması gereken doğru pazarlama stratejileri uygulamak” dedi. 

Sigorta sektörünü acente, sigorta şirketi yöneticisi, çalışanı, eğitimci, akademisyen olmak üzere farklı perspektiflerden görebildiğini söyleyen Civan, Sigorta Akademi olarak uzun yıllardır sigorta şirketlerine temel sağlık sigortacılığı, hayat sigortacılığı, sigorta pazarlaması ve özellikle acenteler için internet ve sosyal medya sigortacılığı ve pazarlaması konularında farklı eğitimler gerçekleştirdiklerini aktardı. 

Türkiye’de nüfusun yüzde 95’inin sağlık sigortası yok

Bu yılsonu itibariyle TSS’li kişi sayısının 2 milyon 450 bin olduğunu dile getiren Civan, şunları söyledi: “2025’te benim hesaplarıma göre 8 milyon TSS poliçesi üreteceğiz. 2 buçuk milyon kişi de özel sağlık sigortası yaptıracak. Ancak günümüzde 84 milyonluk nüfusta toplamda 1 buçuk milyon ÖSS ile 2 buçuk milyon TSS dediğimizde toplamda yaklaşık 4 milyon kişiye ulaşıyoruz. Bu da nüfusun yüzde 4,5-5’ine tekabül ediyor. Yani nüfusun yüzde 95’inin sağlık sigortası yok. Türkiye’de bir acil sağlık sigorta poliçesi 200-300 lira ya da TSS’nin yatarak tedavili teminatı 1000-1200 lira. Ülkemizde 8 farklı sağlık sigorta poliçesi ürünü ve hibrit ürünler var. Türkiye’de gelir olarak sağlık sigortası alamayacak kimse yok. Bütçe olarak herhangi bir sorun bulunmuyor. Yeter ki o bilinç ve gerekliliğin üstüne gidilsin yeter ki doğru pazarlama ilkeleriyle sağlık sigortası ürünleri paylaşılabilsin.” 

Şirketler aidiyeti artırmak için çalışıyor

Civan, Türkiye’de sağlık sigortası sisteminde güzel gelişmeler olduğunu dile getirerek, “TSS’nin ilk çıktığı 2015 ve yenilemelerin yapıldığı 2016 yıllarında sigortalıların yüzde 70’i şirketinden memnun kalmayıp bir diğer şirkete geçti. 2016 yılından beri bu oran her yıl yüzde 10 azaldı. 2021 verilerine göre sigortalıların sadece yüzde 20’sinin şirket değiştirdiği ortaya çıkıyor. Bu hem şirketlerin sigortalılarını memnun ederek ve onların ihtiyaçlarını karşılayarak aidiyetlerini artırdığını hem de sistemin oturduğunu gösteriyor” dedi.

TSS, sağlık sigortacılığını büyütüyor

Türkiye’de sigorta sektörünün ilk 9 ay verilerine göre yüzde 15 büyürken reel anlamda gerçekten büyüyen tek branşın sağlık sigortacılığı olduğunu belirten Civan, “Bunun da lokomotifi tamamlayıcı sağlık sigortası oldu. 2015’lerde tüm sigorta pastası içindeki sağlık sigortacılığı branşı üretimi yüzde 8 iken şu anda yüzde 16’lara geldi” dedi. Civan, 2025’te toplam sigortacılık pastası içerisinde yüzde 23-24 gibi bir sağlık sigortacılığı payı olacağına inandığını aktararak bunun da elementer ve hayat branşındakiler dâhil olmak üzere tüm sigortacılar için önümüzdeki 3-4 yıl boyunca ciddi fırsatlar barındırdığını söyledi.   

Sigorta algısının düşük olması şirketler için bir fırsat

Sağlık sigortacılığındaki fırsatlara değinen Civan, “Genç ve dinamik nüfus pandemiyle birlikte sağlık sigortasının önemini anladı. Yeni teknolojiler, sosyal medya paylaşımları sağlık sigorta sektörünü ileriye taşıyan konular. Yabancı yatırımcıların hala dinamik bir piyasa olarak dikkatini çekiyoruz. Kayıt altındaki ekonomimiz nedeniyle devlet ciddi anlamda sağlık sigortasını teşvik ediyor. Şu anda Türkiye’de 38 tane sigorta şirketi çoğu TSS olmakla beraber sağlık sigortası poliçesi üretiyor. TSS’de sigorta şirketlerinin ciddi bir rekabeti söz konusu ve mart ayına kadar 42-43 şirketin TSS satacağını görüyoruz. Şirketler öncelikle pazar payı kapmak istiyorlar” diye konuştu.

Sağlık sigortasında aidiyet çok yüksek

Civan, tüm sigorta branşları arasında sigortalıyla ilişkinin en yoğun olduğu branşın sağlık sigortası branşı olduğuna dikkat çekerek müşteri aidiyetinin en üst düzeyde olduğu branşın da yine sağlık sigortası olduğunu söyledi. Sağlık sigortası satan bir acentenin çok ekstrem bir durum olmadıkça yüzde 90 civarında bir yenileme oranına sahip olduğunu dile getiren Ali Civan, “Tüm branşlar arasında yenilemede en az fiyatın alındığı branş da sağlık sigortacılığı. Bu anlamda bir acentenin aidiyeti bu kadar yüksek olan ve bu kadar çok referans alabileceği bir branşta diğer branşlara göre elde edebileceği gelir de daha fazla. Sigortacılık branşları arasında en karlı ve verimli branşın sağlık sigortacılığı olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu. 

Sağlık sigortası ihtiyaç halinde alınamaz

Ali Civan, sağlık sigortasının ihtiyacı belirlemek ve göstermek yoluyla satılabileceğini ifade ederek, “Halk arasındaki tabirle sağlık sigortası ihtiyaçla satılır ve ihtiyaç halinde alamayacağınız bir üründür. Bu nedenle sigortalıları öncelikle poliçenin varlığı konusunda uyandırmak, ikinci olarak poliçeyi yaptırmaları konusunda uyarmak, son olarak da sigorta olmaması durumunda ihtiyaç halinde teminat senedi olmadan hastaneye giremeyecekleri ve hastanelerdeki sağlık harcamalarını karşılayamayacakları yönünde korkutmak gerekiyor. Uyandırma, uyarma ve korkutma aşamaları sigortalılarla paylaşılmalı. Sağlık sigortasını birine satabiliyorsak onun başına gelecek risklerden, sıkıntılardan kurtarmış oluruz” dedi. 

Yenilemelerde yüz yüze satış önemli

Pandemi döneminde yaşanan ekonomik krizlerle sigortalıların artık poliçelerini daha ciddi araştırmaya başladıklarını dile getiren Ali Civan, “Nereye ne para ödediklerini irdelemeye başladılar. Bu yüzden de ürün bilgisi, pazarlama bilgisi çok daha üst seviyeye çıktı. Bir anlamda sigortalılarımıza ayırmamız gereken vakit de daha ön plana çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Acenteler TSS’ye yönelmeli

Sağlık sigortacılığının özellikle TSS’nin lokomotifi olmasıyla beraber daha yoğun bir dönem geçireceğini söyleyen Civan, “Bir satış kaynağı TSS satmazsa mutlaka elementerdeki ya da hayat sigortasındaki müşterisine başka bir satış kaynağı ya da danışma TSS teklifi verecek. Bu nedenle tüm satış kaynaklarının yol yakınken sağlık sigortacılığı ya da tamamlayıcı sağlık sigortasına yönelmeleri çok doğru olacaktır” açıklamalarında bulundu. Civan, Türkiye’de profesyonel anlamda sağlık sigortası satan acente ya da satış kaynağı sayısının 1000’i geçmediğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Acentelerin portföylerini korumak ve satış yapabilmek için pazarlama yapmaları gerek. Sağlık sigortasında kişiler bilgi edinmek istiyorlar. Hasar anındaki sağlık sigortacılığının bu etkileşimiyle kişi poliçeyi alır almaz doktora gitmeye başlıyor. Yoğun bir iletişim söz konusu. Arkalarında durabilecek bir sigortacı istiyorlar. Bu anlamda acentelerin ve satış kaynaklarının kendi portföylerini koruyabilmeleri için pazarlama yaparak, randevu alarak ürünü anlatma ve ardından diğer poliçelere de girebilme imkânı nedeniyle sağlık sigortası ve tamamlayıcı sağlık sigortasına girmeleri gerekiyor.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER