28 Mart 2024, Perşembe
spot_img

BES daha değerli olacak sistemden sakın çıkmayın

Sigorta Ekranı’na konuk olan Adendum Kurucu Ortağı Ali Haydar Elveren; önümüzdeki süreçte dış kaynağa ulaşımın kolay olmayacağını ve iç kaynakların daha değerli bir hale geleceğini belirterek; “Bireysel Emeklilik Sistemi ile birikmiş olan fonlar değer kazanacak” dedi.

Sigortamedya’nın Youtube kanalı Sigorta Ekranı, gündemi belirlemeye devam ediyor. Sigortamedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar, Koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan süreçte sektöre dair önemli bilgileri konukları aracılığıyla paylaşıyor. Kantar, yayında Adendum Kurucu Ortağı Ali Haydar Elveren ile Bireysel Emeklilik Sistemi (BES)  ve Otomatik Katılım Sistemi (OKS) üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. “Tasarruflu olmamız gereken bir süreçten geçiyoruz” diyen Elveren, katılımcıları BES’ten çıkmamaları için uyardı. Önümüzdeki dönemde iç kaynakların daha değerli bir hale geleceğini belirten Elveren,  “Bireysel Emeklilik Sistemi ile birikmiş olan fonlar değer kazanacak” dedi.

13 çalışanımla ayakta durmaya çalışıyorum

Salgın nedeniyle yaşanılan sürecin oldukça belirsiz ve kaygı dolu olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Elveren, “Yaşadığımız bu süreçte, 13 çalışanı olan biri olarak hem ayakta durmaya, hem de faaliyetlerimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Mart başında evden çalışma denemelerine başlamıştık; mart ortasından itibaren de evden çalışmaya başladık, faaliyetlerimizde herhangi bir sıkıntı yok” dedi.

Ülke olarak tasarrufa meyilli bir ülke olmadığımızı belirten Elveren, “Tasarruf için öncelikle insanların gelir elde etmesi gerekiyor. Gelirinin bir kısmını harcayacak, bir kısmını da gelecek için tasarruf yapacak. Genellikle dış kaynak kullanıyoruz. Ama, önümüzdeki süreçte dış kaynağa ulaşım kolay olmayacak ve iç kaynaklar daha değerli bir hale gelecek. Bu anlamda Bireysel Emeklilik Sistemi ile birikmiş olan fonlar değer kazanacak. Bunların artarak devam etmesi ülke ekonomisi açısından da çok önemli” diye konuştu.

Elveren, salgın nedeniyle yaşanan süreçte olası iş kayıplarının ya da esnek çalışma saati nedeniyle elde edilen gelir kayıplarının BES’e yansımaları olacağına dikkat çekti.  Bu süreçte BES’e yeni katılımlarda veya mevcut katılımcıların devam etme olasılıklarında bir miktar azalma olacağını tahmin ettiğini belirten Elveren konuşmasına şöyle devam etti: “Risk ve belirsizlik ile ilgili olarak insanlar oldukça duyarlı. Dolayısıyla tasarruf kadar sigorta kısmının diğer ayağı, ‘ya bana bir şey olursa’ düşüncesi insanların gündemine geldiğinde sigortanın risk ihtiyacını karşılayan ürünleri devreye giriyor; hayat sigortaları gibi. Bu ürünlerde de artış bekliyorum. Bugün gerçekleşebilecek ölüm veya maluliyet gibi bir durumda bizim bir korumamız olması gerekiyor. Hem yaşadığımız zaman için hem de gelecekte. Bu yaşantımıza devam edecek ekonomik varlığımız iç tedbir alıyor olmamız gerek. Dolayısıyla bu ikisi arasında zaman zaman birinde bir miktar artış, diğerinde de bir miktar azalış olabilir. Bu dönem bunların da sorgulandığı dönemler olacak.”

BES’le emeklilik maaşını bugünden satın alıyoruz

“Birikim yapmanın önemini daha çok düşündüğümüz günlerden geçiyoruz” diyerek konuşmasına devam eden Elveren, “BES için emekliliğe yapılacak tasarruf kelimelerini kullanıyoruz ama; doğru tanım bence ‘emeklilik maaşını bugünden satın alıyorum’ olmalı. Azar azar gelirimden bir kısmını emeklilik döneminde kullanabilmek için biriktiriyorum. Aslında bu bir harcama değil, emeklilikteki gelirimi satın almak için yaptığım bir harcamadır. Bu da yine risk ve birikim arasındaki denge gibi harcama ve tasarruf arasındaki dengedir. Bu dönemlerde kendimize ‘acaba ben ne tür gereksiz harcamalar yapıyordum. Daha fazla tasarruf yapabilir miydim? Veya geçmişte daha çok tasarruf yapabilseydim’ gibi sorgulamaları da beraberinde getirecek bu süreç. Özellikle kişilerin karantina döneminde nasıl bir harcama kalıbına girdikleri de önemli. Normal zamanda bazı abartılı harcamalarınız oluyordu; ama bunların gelecekte devam etmeyeceğini bekleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Sade yaşantı, yaşam pratiğimiz oldu

Bu dönemde yaşanan sade yaşantının birçoğumuz için yaşam pratiği olduğuna da dikkat çeken Elveren, şunları söyledi: “Lüks harcamalar olmadan da hayatımıza devam edebildiğimiz, mutlu olduğumuz, zevk aldığımız ortamlar oluşumlar olacak. Dolayısıyla önümüzdeki dönemlerde gelir çok değerli olacak. Yani, gelir elde etme, o gelirin sürdürülebilir olması çok önemli olacak. O sürdürülebilir geliri de gelecekte tasarruf ederek daha iyi kullanacağız. Yani gelirin bir kısmını tasarruf ettiğimizde, gelirin olmadığı dönemi de aslında garantiye alıyoruz. Bu dünya ve Türkiye ekonomisinin nasıl bir dengede duracağını önümüzdeki süreç için öngöremiyoruz. Bu nedenle bizim var olan varlıklarımızı korumamız ve bunun sürdürülebilirliğini sağlamamız gerek. Tasarruf da bu noktalardan bir tanesi. Kriz dönemleri bir anlamda bazı konuların yeniden düşünülmesi yeni bir dengenin oluşması için bir fırsat.”  

12 milyon katılımcı geleceğe yatırım yapıyor

Yayında bazı verileri de paylaşan Elveren şunları söyledi: “6.9 milyon katılımcımız var 3 Nisan itibariyle. Sayı aslında Aralık ayı ile aynı. Çok büyük bir değişiklik yok. 50-100 bin kişi artma ve azalma arasında devam ediyor. Otomatik Katılım Sistemi’ndeki katılımcılarla birlikte 12 milyon katılımcı BES’te katkı ödemeye devam ediyor. Bu da 12 milyon kişi geleceğine katkı yapıyor demek. Bu da 2003 yılında BES’in ilk lansmanı yapıldığındaki temel amaçlara uygun bir çizgide olduğunu gösteriyor. Tamamlayıcı olarak Sosyal Güvenlik Sistemi’ne katkı sağlayacak ama bir taraftan da birikimlerle uzun vadeli tasarrufun artmasına katkı sağlayacak sermaye piyasalarının derinleşmesine ve bireylerin emeklilik dönemlerindeki refahlarının artmasına katkı sağlayacak. Bu amaçların da büyük ölçüde gerçekleşme yolunda olduğunu görüyoruz. Getiriler açısından baktığımızda hem borsanın, hem dövizin hem altının çok hareketli olduğu bir dönemde ilk 3 aylık getirilere baktığımızda örneğin BES’in genel ortalaması yüzde 3.8’lik bir getirisi var; bu iyi bir şey. Ama ilginç olan örneğin borsa yüzde 7.4 düşmüş bu 3 ayda hisse senedi fonları, emeklilik yatırım fonlarından hisse ağırlıklı fonlar yüzde 2.3 düşmüş. Aslında hisse senedini, emeklilik şirketleri aracılığıyla alan katılımcı endekse göre 4 puan kazanmış demektir. Tabii, döviz sepeti yabancı dış borçlanma kamu dış borçlanma araçları ve altının oldukça yüksek getirileri oldu.”

Katılımcılar fon değişikliği yapmıyor

Katılımcıların fon değişikliği konusunda yetersiz kaldığını da ifade eden Elveren, “Emeklilik  şirketleri çok çeşitli alternatif yatırım araçları sunuyorlar. Katılımcıların biz getiri beklentilerine uygun olarak tek bir fonu veya şirketin sunduğu bir den fazla fonu seçebiliyor ve bunu da değiştirme hakkı var. Dolayısıyla bugün için bir fon karmasını seçtiğinde önümüzdeki dönemde bir hafta sonra 3 ay sonra 6 ay sonra bunu değiştirme durumu da var. Katılımcıların halen hangi fonda olduklarının farkına varmaları gerekiyor. Sonra bu benim istediğim fon karması mıdır? diye bakması gerekiyor. Sonrasında da kendisine uygun yeni bir fon karmasına geçebilirler. Farkındalık dediğim de fonlarına bir bakmaları gerekiyor. Çünkü sisteme girdikten sonra, katılımcıların önemli bir kısmı hiçbir şekilde fon değişikliği yapmıyor” dedi.

12 milyon katılımcının çok farklı gelir seviyesinde ve bir çok açıdan farklılık gösterdiğini dile getiren Elveren, “Katılımcıların bu süreçte sistemden ayrılmalarını tavsiye etmiyorum” dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü; “En son seçenek olarak ayrılma düşünülmeli. Çünkü devlet katkısı erken ayrılmalarda ciddi oranda azalabiliyor. Devletin yüzde 25 katkı payını hak ediş sistemde kalış süresine göre değişiyor dolayısıyla katılımcının erken ayrılmasında kendi birikimleri içerisinde çok önemli bir yer alan bu yüzde 25 oranında kayıp yaşanıyor. Tekrar sisteme girdiklerinde ise yeniden başlamış sayılacak. Birden fazla sözleşmesi olan katılımcı için en yeni tarihli sözleşmesinden ayrılması, devlet katkısının en az olduğu sözleşmeden ayrılmasını tavsiye ederim. Yaş durumuna bağlı olarak da eğer yaşı 46’nın üstünde ise de mümkünse daha eski tarihli sözleşmesinden vazgeçmeli süre kaybını yaşamaması için.” “Diğer katılımcılar açısından baktığımızda ise sistem esnek ara verebilirler” diyen Elveren, yatırımlarını azaltarak da ödeme yapabileceklerini söyledi.

BES katılım dostu bir sistem

Ali Haydar Elveren, “BES katılım dostu bir sistemdir. Doğru anlatılması gerekir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet güvencesi dendiği zaman, Türkiye’de insanların güven sorunumuz var. Devletin bazı yaptığı uygulamaların BES’e de yansıyabileceğini düşünenler var. Ama BES 2000’li yılların başında tasarlanırken kendi içinde güvenlik mekanizmalarını kurdu. Bunlardan bir tanesi bir kişinin parası finansal piyasalarda işlem gören gerçek yatırım araçlarında o kişi için duruyor. Bu para ne rehn edilebilir ne haczedilir ne ipotek gösterilir ne de o paraya istinaden bir başka işlem yapılır. Hatta, bu açıdan bakıldığında bankadaki mevduat hesaplarından veya başka yatırım araçlarından daha güvenlidir. Fonlara ne oldu konusu katılımcının en son düşüneceği şey. Birikimlerin bireysel olarak çekilmesi kişisel alamda insanların ihtiyaçlarına yanıt verebilir ama, bunun trend halinde çekilmesi gerçekten hem şirketlere hem kamuya genel olarak uzun vadeli tasarruflara zarar verir.”

BES’in 17 yıllık dönemde farklı bir çok krizi atlattığını söyleyen Elveren sözlerini şöyle tamamladı; “BES çok farklı deneyimler yaşadı çok farklı sınavlardan geçti ve bu sınavlardan başarıyla çıktı. Dolayısıyla o deneyimleri yaşayan katılımcılar da emeklilik şirketleri ve bireysel emeklilik sisteminin oldukça sağlıklı olan her koşulda faaliyetlerine devam eden, her zaman hizmetlerini eksiksiz olarak yapan bir yapıda olduklarını görüyorlar. Şirketler için de şunu söylemem gerekiyor. Yapısı itibariyle sektör aslında ileri teknoloji kullanan bir yapısı var. Genel itibariyle şirketlerimiz uzaktan satışa da hazır. Birebir olarak katılımcıya bilgi verebilecek durumdalar. Bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmek değil de gerçekten nitelikli bilgi verip bilgiyi alan bir katılımcının bir karar alabileceği yapıda bilgilerin verilmesi gerekir.

Tüketmek çok kolay biriktirmek çok zor

BES’in ek avantajlarından da bahseden Elveren,  “BES’in en önemli özelliklerinden biri de çok esnek bir yapısı olması. Katılımcının çalışma hayatından, emeklilik dönemine kadar olası tüm ihtiyaçlarının yanıtlanabildiği bir sistem BES. Örneğin geliri arttığında arttırabilir katkısını, azaldığında azaltabilir. İşsiz kaldığında katkı payı ödemeye ara verebilir. Şirket değiştirebilir, çok acil durumda paralarını çekebilir. Fon değiştirebilir. Her türlü esneklik var. Bu dönem için katılımcıların panik haliyle sistemden çıkayım teşebbüsünde bulunacaklarını da sanmıyorum” dedi. Sistemdeki, 12 milyon katılımcının da geçmişte yaptıkları çok cüzi katkılar ciddi bir birikim olarak hesaplarında durduklarını göreceğini vurgulayan Elveren, şunları söyledi: “Bunu yapmayanlar ise ‘keşke’ diyecek. Bugün için geliri olanlar halen sisteme girebilir. Hem devlet katkısından yararlanarak enflasyon üzerinde yüksek getiri elde edebilirler. Var olanlar da birikimlerinin kıymetini bilsin. Tüketmek çok kolay, biriktirmek çok zor. Birikimini çekmek en son tercih olsun. BES’in uzun vadeli yapı olduğunu unutmasınlar.”

Katılımcılar beklentisine uygun fonları tercih etmeli

Programda emeklilik yatırım fonları ile ilgili olarak soruları da yanıtlayan Elveren, şu görüşleri dile getirdi: “Her bir fonun getirisi birbirinden farklı. Katılımcının net getirisi ise kendi seçtikleri fonların ağırlıklı getirisine bağlı. Emeklilik şirketleri fonları çok iyi yönetmiş olsa bile örneğin altın fonu ilk 3 ayda yüzde 17 kazandırmış, bir katılımcının fon karması içinde bu fondan yoksa o, bu getiriden yararlanamayacak. BES’in içinde oldukça başarılı bir kurgu var ve devam eden bir çalışma sistematiği var. Ama katılımcıların da kendilerine sunulan bazı hakları kullanarak sistemin bu esnek yapısından yararlanmaları ve olabiliyorsa katkıya devam etmeleri, değilse en azından sistemde kalmaları daha iyi olur diye düşünüyorum.”  Elveren, katılımcıların hem fonlarıyla ilgili duyarlılıklarının artması hem de beklentilerine uygun emeklilik yatırım fonlarını tercih etmelerinin, gelecekteki getirileri açısından büyük bir katkı sağlayacağını söyledi.

Elveren’in açıklamalarının tamamı için…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER