23 Nisan 2024, Salı
spot_img

İbadethaneler için nasıl bir sigorta teminatı gerekli?

Sektörün duayen ismi Server Gürkan kişisel sitesinde, ibadet yerleri, tarihi anıtlar ve tarihi eserlere yapılan sigortalar ile ilgili ayrıntılı bir yazı kaleme aldı.

Gürkan’ın ibadethanelerin sigorta konularına ve problemlerine ışık tuttuğu yazısı şöyle:

Çok sayıda sürekli ziyaretçiyi, turisti ya da özel günler ve bir tören durumunda ara sıra ziyaret eden kişileri bir araya toplayan dini kuruluşlar olan ibadet yerleri tüm kamu binaları gibi yangın, deprem, hırsızlık, vandalizm, terör eylemleri, sabotaj, kötü niyetli hareketler, kişilerin düşmesi sonucu yaralanması, üçüncü şahıs sorumluluk riski vb. çeşitli risklere maruz kalmaktadır.

Sigorta yapılan ibadet yerleri aynı zamanda tarihi bir anıt, tarihi bir eser ise risk daha da önemlidir. Binaların doğal olarak yaşlanması ve bazen de caydırıcı olan yüksek bakım maliyetleri nedeniyle, güvenlik standartlarına uymak her zaman mümkün olamamaktadır.

İbadet yerindeki olaydan kim sorumlu tutuluyor? Onları korumak için ne gibi garantiler verilebilir?  Bu yerlerin sigorta konularına ve problemlerine ışık tutmaya çalışalım.

Genel olarak, ibadethaneler devletin, belediyelerin, dini örgütlerin veya kültürel toplulukların mülküdür. Devlet ya da onun bölgesel kurumları bu yerlere her zaman sahip olmasalar bile, yönetimleri genellikle onların sorumluluğundadır.

Devlet dini bir kuruluşa sahip olduğunda ve onu kendi hesabına kullandığında, dini kuruluş genellikle sigortalanmaz. Devletin kendi kendisinin sigortacısı olduğu söylenir. Yine de, eski eserler, heykeller, resimler, halılar, tarihi değeri olan kitaplar, vb. değerli varlıklar için bir sigorta poliçesi alınabilir.

Bazı durumlarda , dini kurumlar devlete ait değildir. Böyle durumlarda bazı istisnalar hariç, bu yerler genel hukuk kurallarına  tabidir ve her an bir üçüncü şahıs sorumluluk sigortası poliçesine ihtiyaç duyulabilir. Bu nedenle, ibadethanelerin maddi hasarlar ve sorumluluk risklerine karşı sigortalanması gereklidir.

İbadet yerlerinde mal/mülk hasarı sigortası

Bir olayın gerçekleşmesi durumunda, mülk sahibi veya onun velayetini almış olan kişi/kişiler zararlardan sorumlu tutulabilirler. Bu nedenle, herhangi bir felaketten kaynaklanan maddi hasarı onarma yükümlülüğü onlara ait olacaktır. Böyle bir durumda, en büyük teminatı yangın teminatı olan bir bütün riskler dahil( All Risk) türünde bir sigorta policesi ile mal ve mülk hasar kapsamını teminat altına almak ihtiyacı vardır.

Bu sigorta teminatı, binaların, mobilyaların ve dini kuruluşta bulunan tüm ekipmanları kapsar. Hırsızlık, su hasarı, cam kırılması, hava koşullarına bağlı hasarlar (dolu, kar, fırtına) vb. diğer teminatlarda poliçeye eklenebilir; kötü niyetli hareketler, sabotaj, teror saldırısı, faaliyetin durması, hukuksal koruma ve rücu gibi ek teminatlarda verilebilir.

İbadet yerlerinde üçüncü şahıs sorumluluk sigortası

Bir bina, onu ibadet yeri yapan bir topluluğa veya birliğe kiralanabilir. Bu durumda, bir kazanın sorumluluğu kazanın niteliğine bağlı olarak kiracı veya mal sahibine yüklenebilir.

Örneğin, ibadet yerinin çatısının çökmesi, kiracıdan çok mal sahibinin sorumluluğundadır. Öte yandan, ibadet yeri içinde tehlikeli maddelerin kullanımı nedeniyle meydana gelen bir kayıp veya hasar durumunda ise kiracının sorumluluğu aranacaktır.

Bu nedenle kiracı ve/veya mal sahibi,ibadet yerinin nerede olduğuna, ibadet yerinin bulunduğu konuma ve çevreye (ibadet yerinin bir konut binasında veya  bir alışveriş merkezinde olması gibi), bağlı olan yükümlülüklerini  yerine getirmelidir.

Farklı Sorumluluklar aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • Kiracının mal sahibine ilişkin sorumluluğu.

Olağan kira riski: bina, mobilya, ekipman

Ek kiralama riski (muhtemelen)

Mülkiyet hakkı kaybı

Kira kaybı

Kiracının iyileşme hakkı

  • Kiracının komşulara ve üçüncü şahıslara karşı sorumluluğu
  • Kiracının iyileşme hakkına karşı mal sahibinin sorumluluğu

Mülkiyet hakkı kaybı

Ülkemizde de Sigorta sektörünün ekonomiye kaynak yaratma fonksiyonunun öne çıktığı bu günlerde ibadethanelerin ve ziyaretçilerinin hem risk yönetimi fonksiyonu ile zarar görmesini engellemek hemde meydana gelebilecek kaçınılmaz hasarların zararını telafi edebilmeki için sigortalanmaları konusunun iyi değerlendirilmesi  gereklidir. Bunun  aynı zamanda  toplumun sigorta bilincinin artmasınada büyük katkılar sağlayacağı kesindir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER