29 Mart 2024, Cuma
spot_img

Global oyuncu olma hedefine çok yaklaştık

Salgınla birlikte sigorta sektörü büyümesini sürdürürken, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın tek hissedarı olduğu Türk Reasürans A.Ş, ulusaldan globale uzanan bir başarı hikâyesiyle sektöre farklı bir dinamizm kazandırdı. Türk Reasürans A.Ş Genel Müdürü Selva Eren, global reasürans şirketi olma hedefine giderek yaklaştıkları açıkladı.

SİGORTAMEDYA ÖZEL

Eren, “Kurulduğumuz günden bu yana 2 yılda çok büyük mesafeler kat ettik. Öz kaynaklarımız 750 milyon TL’yi aştı. İlk senemizde 1 milyar TL üzerinde bir reasürans priminin yurtiçinde kalmasını sağladık. Bu yılın ilk 6 ayında 1 milyar TL’lik reasürans prim üretimine ulaştık. Yılsonu hedefimiz 1,5 milyar TL” dedi.

Tüm dünyada yaşanan doğal afetler nedeniyle sigorta sektörünün hasar yükünün giderek arttığı bir dönemin içerisindeyiz. Bu dönemde oluşan ağır hasarlar nedeniyle zor günlerden geçiren sektörde, sel vb. doğal afetlerin de DASK poliçesine girmesi konusu gündemini koruyor.

Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın konuğu olan Türk Reasürans A.Ş Genel Müdürü Selva Eren, bu dönemi hem sigorta sektörü hem de Türk Reasürans A.Ş açısından değerlendirerek gelecek planlarını anlattı.

Türk Reasürans A.Ş’nin DASK teknik işleticisi kimliğiyle de faaliyet gösterdiğini hatırlatan Eren, “Türk Reasürans A.Ş olarak sel vb. afetlerin de DASK’ın teminatları arasına girmesine yönelik bir hazırlık içerisinde olduklarına dikkat çekti. Eren, “Projenin sahibi olarak tüm paydaşlarımızla beraber vatandaşlarımızın taleplerini karşılayacak bir model üzerinde çalışıyoruz” dedi.

Türk Reasürans A.Ş’nin kurulduğu günden bu yana, 2 yılda çok büyük aşamalardan geçtiğine değinen Eren, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Başladığımız günden bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda gerçekten çok büyük mesafe kat ettik.

Şu anda 26 tane sigorta şirketi ve kuruluşun yıllık anlaşmalarına iştirak ediyoruz. Geçen seneyi yaklaşık 105 milyon gibi bir karlılıkla bitirdik. 150 milyonu ödenmiş, 600 milyon TL’lik bir sermaye ile kurulduk. Bugün geldiğimiz noktada öz kaynaklarımız 750 milyon TL’yi aştı. Kuruluş amaçlarımızdan biri yurt dışına giden primlerin yurtiçinde kalmasını sağlamaktı.

İlk senemizde 1 milyar TL’nin üzerinde bir reasürans priminin yurtiçinde kalmasını sağladık. Bu yılın ilk 6 ayında reasürans prim üretiminde 1 milyar TL’ye ulaştık. Yılsonu hedefimiz 1,5 milyar TL’lik primin yurtiçinde kalmasını sağlamak.

İlk 6 ayda karlılığımızı 105 milyon TL’ye ulaştırdık. Reasürans prim üretimi piyasa payımız yüzde 41. Daha da büyüyerek daha güzel yerlere geleceğimize inanıyorum” diye konuştu.

DASK’ın ödeme kapasitesi 40 milyar TL’ye çıkarıldı

Eren, “DASK’ın ödeme kapasitesini, gerek Deprem Vakfı’nın çalışmaları, gerek kendi modelleme ekibimiz, gerekse de uluslararası bir modelleme platformumun istatistiki sonuçları neticesinde, 25 milyar TL olan ödeme gücünü ek reasürans kapasitesi sağlayarak 40 milyar TL’ye ulaştırdık” dedi

DASK’ta maliyetleri düşürdük

DASK’ın teknik işleticiliğinin Türk Reasürans tarafından yapılmasının avantajlarından diğer bir tanesine değinen Eren, “Yurt dışına ödenen reasürans maliyetleri Euro cinsinden ödeniyordu. Bu da yükselen kur nedeniyle ciddi bir maliyet oluşturuyordu. Biz bu reasürans maliyetinin TL cinsinden ödenmesini sağladık.

Bu yolla DASK kurumuna, reasürans koruması için ödediği maliyette ciddi bir avantaj sağladık. DASK’ta yapmış olduğumuz yapısal katkılara ilave olarak kurum işleticiliğini üstlenmemizin hemen akabinde yaşanan İzmir depreminde, proaktif yaklaşımımızla yaklaşık 390 milyon TL gibi bir rakamın 3 ay gibi kısa bir süre içerisinde ödenmesini sağladık” dedi.

DASK veri merkezini Ankara’ya taşıyacak

DASK’a yönelik geliştirdikleri projelerin detaylarına değinen Eren, şöyle konuştu: “DASK’ın ana veri merkezi şu anda İstanbul’da. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi ile beraber 2022’nin ilk çeyreğinde bitirmek üzere, ana veri merkezini Ankara olarak konumlandırıp, yedeği İstanbul’da kalmak kaydıyla önemli bir proje başlattık.

Deprem ihtimalinin minimum seviyede olduğu bir şehirde, ana veri merkezimizi konumlandırmayı uygun gördük.

İlave olarak hasar sonrasında vatandaşlarımızın hasar bildirimlerini sağlıklı ve aksamayacak şekilde yapabilmelerini sağlamak adına, yine SBM ile birlikte hasar projemizi başlattık.

Bu projeyi de 2022 yılı ilk çeyreğinde bitirmeyi hedefliyoruz. Tüm bunlara ilave olarak Ankara’da DASK Olağanüstü Durum ve İş Sürekliliği Merkezimiz, DASK’a ait bir binada yakın zamanda faaliyetlerine başlıyor olacak. Buradaki amacımız ise, hasar süreçlerinin yönetimini deprem ihtimalinin düşük olduğu bir şehirden sağlıklı bir şekilde sürdürmek.”

Katastrofik Modelleme Yetkinlik Merkezi olarak hizmet verecek

Sigortacılık sektörünün en iyi yönetmesi gereken “deprem riski”nin etkin yönetimine katkı sağlamak için “Katastrofik Modelleme Yetkinlik Merkezi”ni kurduklarını ve yazılımlarını 1 senedir geliştirdiklerine değinen Selva Eren, Türk Reasürans A.Ş’yi bu alanda bir yetkinlik merkezi olarak konumlandırmayı hedeflediklerini belirtti. “Deprem Modelleme Platformumuzu Eylül sonu gibi vitrine çıkarmayı planlıyoruz. En azından Kendi portföyümüzü bu sene sonunda geliştirmiş olduğumuz bu platformda modelleme çalışmalarını yapıyor olacağız.

İzmir Depremi sigorta sektöründe modelleme çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi. Mevcut model sonuçları ile gerçekleşen hasarlar arasında ciddi sapmalar olduğunu paydaş şirketlerimizden öğreniyoruz.

Bu da bize sektörümüz ve ülkemiz adına ne denli önemli bir hizmet yaptığımızın bir göstergesi oldu. Bu yolla modelleme platformu çalışmamızı sektör paydaşlarımızla paylaşarak bu alanda sektörümüze değer katmayı hedeflemekteyiz.”  Eren, “DASK’ın yönetimini aldığımız tarihte toplam poliçe adedimiz 9,5 milyon TL idi.

Bugün itibariyle yaklaşık 10 milyon 400 bin adet poliçeye ulaştık. Yapılan kampanyalarında buna etkisi oldu. DASK fonunu büyütmek en büyük hedeflerimizden bir tanesi. Şu an da 13 Milyar TL’ye yakın bir deprem rezervimiz mevcut” dedi.

Tüm paydaşların beklentisini karşılayacak bir model geliyor

Yaşanan doğal afetler karşısında sel vb. afetlerin de DASK’ın teminatları arasına girmesine yönelik girişimlere değinen Eren, Türk Reasürans A.Ş olarak uzun süredir bu yönde bir hazırlık içerisinde olduklarına dikkat çekti. Eren, “Projenin sahibi olarak tüm paydaşlarımızla beraber vatandaşlarımızı taleplerini karşılayacak bir model üzerinde çalışıyoruz.

Bu soruna çözüm bulabilmek adına Mart ayında bünyemizde kapsamlı bir Çalıştay başlattık. Tam da bu sırada mecliste bir Komisyon Raporu yayınlandı. Bu rapor, vatandaşın sel gibi doğal afetlerin de DASK’ın poliçesine girmesi beklentisini doğruladı.

Biz de şirketlerin üretim kaybına sebep olmayacak, aksine pastayı büyütecek ve vatandaşımızın beklentisini karşılayacak bir model geliştirdik. Geçen hafta Türkiye Sigorta Birliği, Hayat Dışı Yönetim Komitesi’ne konu ile ilgili bir sunum yaptık.

Bu çalışmaya ait herhangi bir olumsuz dönüş almamakla beraber, bir takım ilave önerileri de değerlendirdik. Bu çalışma ile şirketlere bir süre verilmesi, altyapı çalışmalarının ve tarife hazırlığının yapılması gerekmekte.

Şirketimiz bu kapsamda Deprem Vakfı Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa Erdik, DASK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper İlki ve yine Türk Reasürans baş modellemecisi Prof. Dr. Sinan Akkar başta olmak üzere, değerli akademisyenlerin bir araya geldiği çok tecrübeli bir ekip oluşturdu.

Aynı zamanda yurtdışında sel konusunda çok önemli çalışmaları olan bir hocamızı da bu çalışmaya yakın zamanda dâhil ediyor olacağız. Bu ekip sektörün önde gelen aktüerlerinin de katılımı ile hem sigorta şirketleri hem de vatandaşların taleplerini karşılayacak bir model üzerinde çalışıyor olacak” dedi.

Sigortacılığın çözüm merkezi

Özel Riskler Yönetim Merkezi’nin sigortacılığın çözüm merkezi olması hedefine dikkat çeken Eren, Devlet Destekli Alacak Sigortası’nı yeniden yapılandırdıklarını söyledi. Eren, “Devlet Destekli Alacak Sigortası’nı SBM iş birliğinde çok işlevsel çok da başarılı giden bir ürün haline getirdik. 1 senede 40 bin adetlik alıcı sayısına ulaştık, 6 ayda 6 milyar TL’lik bir teminat sağladık, yılsonu hedefimiz 7 milyar TL’dir” dedi.

Reyting süreçlerine yeni başladık

Türk Reasürans A.Ş olarak ulusaldan globale uzanan bir vizyonla çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Eren, “Birçok yabancı reasürans ve sigorta şirketlerinin koruma ve trete programlarında yer almamız konusunda talepler aldık. Bu doğrultuda henüz büyüme aşamamızda olmamızdan ötürü, konu özelinde olabildiğince özenli davranarak belli programlara dâhil olduk.

Şirketimiz için hiç şüphesiz ki reyting konusu çok önemli. Attığımız her adımı hesaplayarak hareket etmekteyiz. Bu bağlamda da şirketimizin reyting sürecinde geçireceği stres testlerini kaldırabilecek olgunlukta bir pozisyona ulaşması için Eylül 2021 bizim için en doğru zamandı.

Reyting sürecimizin tamamlanmasıyla beraber yurtdışından daha çok iş kabulü yapıyor olacağız. İlave olarak dünyanın en büyük reasürörlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Dağıtık Defter Platformu’nun hissedarı olduk.

Masaya oturduğumuz gün itibariyle projemizi ortaya koyarak, bu yönde çalışmalarımızı başlattık. Yılsonu itibariyle bu teknolojiyi kullanarak ülkemizde ilk reasürans plasmanını yapıyor olacağız” diye konuştu.

“Krizlere hazırlıklı bir ülkeyiz”

Dünya reasürans pazarının pandemi ile birlikte zor bir dönemden geçtiğini buna rağmen Türk Reasürans A.Ş olarak çok başarılı bir yılı geride bıraktıklarına değinen Eren, “Biz krizlere hazırlıklı bir ülkeyiz. Sürece çabuk adapte oluyoruz.

Dünyanın global reasürörleri pandemi sürecinde çok ciddi hasarlar ödedi. Bizim de programında yer aldığımız bir reasürörümüzün ciddi bir hasar rakamı ödeyeceğini görüyoruz.

Bunların da önümüzdeki sene reasürans maliyetlerine yansımaları olacaktır. Türk Reasürans A.Ş olarak kendi karlılığımızı da mutlak suretle gözeterek piyasaya destek olmak için varız. Hedefimiz sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme sağlamak” diye ifade etti.  

Katılım Reasürans geliyor

Türk Reasürans A.Ş bünyesinde Türkiye’nin ilk katılım reasürans şirketini kurduklarını açıklayan Eren, “İkinci yıl dönümümüzü kutlarken, ülkemizin, “Katılım Reasürans” alanında faaliyet gösterecek ilk reasürans şirketini, “Türk Katılım Reasürans A.Ş”yi kuruyoruz.

İştirakimiz olarak hizmet verecek olan bu şirketi tıpkı Türk Reasürans gibi aynı heyecan ve kararlılıkla büyütüyor olacağız. Bu alanda farklı düşüncelerimizin olduğunu, Türk Reasürans gibi Türk Katılım Reasürans’ında saygın bir noktaya geleceğinden hiç şüphemiz olmadığını söyleyebilirim” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER