25 Nisan 2024, Perşembe
spot_img

İklim değişikliği dünya ekonomisini küçültecek

Swiss Re, ‘İklim Ekonomisi Endeksi’ ile önümüzdeki 30 yıl içinde iklim değişikliğinin sebep olacağı ekonomik tehditleri ortaya koydu. Endekse göre hafifletici önlemler alınmadığı takdirde dünya ekonomisi yüzde 18 küçülecek. Çin, GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 24’ünü; ABD yüzde 10’unu, Avrupa ise yüzde 11’ini kaybetme riski ile karşı karşıya…

İklim değişikliği, küresel ekonomiyi tehdit ediyor. Herhangi bir hafifletici önlem alınmadığı durumda, küresel sıcaklıkların 3°C’nin üzerinde artması mümkün görünüyor. Bu durum, dünya ekonomisinin önümüzdeki 30 yıl içerisinde yüzde 18 küçülmesi anlamına geliyor. 

Re Enstitüsü tarafından oluşturulan İklim Ekonomisi Endeksi, Paris Anlaşması’nda belirlenen hedeflere ulaşmak amacıyla kararlı adımların atılması durumunda küresel ekonomi üzerindeki baskının azalabileceğini ortaya koydu. Bu senaryo, günümüzde sunulan taahhütlerin güçlendirilmesini gerektiriyor. Net sıfır emisyonlu ekonomiye geçişin hızlandırılmasında kamu kurumları ve özel sektörün önemli rol oynaması gerekiyor.

Gelir ve verimlilik kayıpları söz konusu

Swiss Re Enstitüsü, dört farklı sıcaklık artışı senaryosu uyarınca, 48 ülkenin ekonomisinin iklim değişikliğinin süregelen etkilerinden ne şekilde etkileneceğini değerlendirmek üzere stres testi yöntemini uyguluyor. Küresel ısınma, hava koşullarına bağlı doğal afetlerin etkisini şiddetlendirdiği için, ciddi gelir ve verimlilik kayıplarına yol açabiliyor. Örneğin, deniz seviyesinin yükselmesi, verimli şekilde kullanılabilecek arazilerin kaybına neden oluyor ya da ısı artışı ürün kaybına sebep oluyor. Artan sıcaklıklardan en fazla Ekvatoral bölgelerdeki gelişmekte olan ülkelerin etkileneceği öngörülüyor.

Acilen harekete geçilmesi gerekiyor

Swiss Re Enstitü’sünün Yönetim Kurulu Başkanı Thierry Léger, “İklim riskleri; toplumların, şirketlerin ve bireylerin tamamını olumsuz etkiliyor. 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun; özellikle iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerde artış göstererek, yaklaşık 10 milyara ulaşması bekleniyor. Bu durum, risklerin azaltılması ve net sıfır hedefine ulaşılması amacıyla hemen harekete geçmemizi gerektiriyor. Kısa zaman önce yayınladığımız biyolojik çeşitlilik endeksimizde; doğa ve ekosistem hizmetlerinin ekonomiye önemli fayda sağladığını ortaya koyuyoruz. Ancak bu kaynaklar aynı zamanda yoğun tehdit altında bulunuyor. Bu nedenle iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı; sağlıklı bir ekonomi ve sürdürülebilir geleceğin sağlanması için bir arada ele almamız gereken zorluklar” diyor.

Şimdiye kadar çok az ilerleme kaydedildi

Swiss Re Enstitüsü’nün Baş Ekonomisti Jérôme Haegeli, “Şimdiye kadar çok az ilerleme kaydedildi. Hükümetlerin ve özel sektörün net sıfır emisyon hedefleri kapsamında şeffaflık ve saydamlık konuları önem taşıyor. Düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş; ancak kamu ve özel sektörün bir arada hareket etmesiyle mümkün olabilir. Kırılgan ekonomilere finansal akışların yönlendirilmesinde kolaylık sağlamak amacıyla küresel işbirliği önem taşıyor. Bugün rotamızı doğru tarafa çevirerek; daha yeşil, daha sürdürülebilir ve daha dirençli bir dünya inşa etme fırsatımız bulunuyor” açıklamasını yapıyor.

Çin GSYİH’sinin dörtte birini kaybedebilir

Küresel ısınmanın 3.2°C artış gösterdiği olumsuz senaryoda Çin’in; yüzyılın ortasına kadar GSYİH’sinin yaklaşık dörtte birini kaybetmesi öngörülüyor. ABD, Kanada ve İngiltere ekonomilerinin hepsinin yaklaşık yüzde 10’luk kayıp yaşaması bekleniyor. Isı artışından Avrupa biraz daha fazla etkileniyor (yüzde 11).  Finlandiya veya İsviçre gibi ülkelerin ekonomileri daha az etkilenirken (yüzde 6), Fransa veya Yunanistan gibi ülkelerin ekonomilerinde ise daha fazla (yüzde 13) etkili olacağı öne sürülüyor.

Finansal kaynağı az olan ülkeler daha çok etkileniyor

Swiss Re Enstitüsü, aynı zamanda ülkelerin, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etme kapasitesini de değerlendiriyor. Bu bulgular bir araya getirilerek, ülkelerin iklim değişikliğinin etkilerine karşı direncinin sıralaması oluşturuluyor. Sıralama, GSYİH etki analiziyle benzer bulgular sunuyor. Analiz, iklim değişikliğinin etkilerinden en fazla etkilenen ülkelerin, genellikle, artan küresel sıcaklıkların etkilerine uyum sağlamak ya da etkilerini azaltmak üzere en az finansal kaynağa sahip ülkelerle aynı olduğunu ortaya koyuyor. Bu bağlamda en kırılgan ülkeler arasında Malezya, Tayland, Hindistan, Filipinler ve Endonezya yer alıyor. ABD, Kanada, İsviçre ve Almanya’nın da aralarında bulunduğu kuzey yarımkürede yer alan gelişmiş ülkeler, en az kırılganlık gösteren ekonomiler olarak öne çıkıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER