25 Nisan 2024, Perşembe
spot_img

İşveren çözümsüzlük sigortası!

İş kazalarında Avrupa’da birinci dünyada üçüncü ülke olduğumuzu belirten Hayatımız Sigortalı Dergisi Yazarı Avukat Özlem Hökenek, İşveren Sorumluluk Sigortası ile işverenden istenebilecek tazminat taleplerinin kapsama alındığını, fakat bu poliçenin sigorta şirketleri için ‘pimi çekilmiş bomba’ olduğunu söyledi.

ozlem hokenek sigortali

Ben söylemiyorum, istatistikler söylüyor; iş kazalarında Avrupa’da birinci dünyada üçüncüyüz. Ülkemizde yakın zamanda yaşadığımız iş kazaları sonucu toplu ölüm ve yaralamalarla bu hususa biraz dikkat çekilmişti. Maalesef her konu gibi gerekli düzenlemeler yapılmadan bu konu da unutulup gitti. İş kazalarının sorumluları ihmal yerine cinayetten yargılanmadıkça daha çok canlar gider. Sendikaların durumlarına ise hiç değinmiyorum.

Neyse ki ülkemizde İşveren Sorumluluk Sigortası diye bir poliçe var! Bu poliçe ile işletmenin hukuki sorumluluğu gereğince işletmeye bir hizmet sözleşmesi ile bağlı ve Sosyal Sigortalar Yasası’na tabi çalışanlar veya hak sahipleri tarafından işverenden istenebilecek tazminat taleplerini kapsama alınır. Bu poliçe, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işverene karşı iş kazalarının sonucu olarak talep edilebilecek rücu davaları sonucunda çalışanlara ödenecek tazminat miktarlarını poliçenin teminatları oranında öder.

is isveren sorumluluk 2Ancak bu poliçe sigorta şirketleri için ‘pimi çekilmiş bomba’ gibi bekleyen büyük bir sorun. Tıpkı trafik poliçesi gibi uzamış ceza zaman aşımları süreleri geçerli. Yani bugün gerçekleşen hasar 10 yıl sonra karşınıza gelebiliyor. Ve uygulamada gördüğümüz ise hasarların çok geç ihbar edildiği. Hasar ihbar edilse dahi şirketlerin çözüm için dava açılmasını ve davaların sonuçlanmasını beklediğine de sıklıkla rastlıyoruz. İşveren hasar dosyaları çözümü için gereken belgelerden dolayı raflarda kaderlerine terk ediliyor. Yine bu durumdan zarar eden kısa vadede işçi yakınları ve/veya işçiler gibi görünse de asıl zarara sigorta şirketleri uğruyor.

Bu senaryo tanıdık geldi mi?

İşveren poliçeleri sigorta şirketleri için büyük montanlı işler. Örneğin fabrikalar, inşaat firmaları, temizlik firmaları gibi…. Çoğu zaman bu işler ya broker kanalı ya da büyük çaplı çalışan acente aracılığı ile şirketlere iş olarak gelir. Dolayısıyla hasar bildirimleri de bu kanallar ile yapılır. Ancak, büyük montanlı işlerin risk değerlemesi yapılırken önceki yıl hasarlarına da bakıldığı için genellikle aynı yıl ihbar yapılmaz. Özellikle maluliyet dosyalarında ihbar aynı yıl yapılsa dahi gerçek hasar bir şekilde saklanır ‘İşçinin durumu iyi ancak tedbir amaçlı bildiriyoruz’ denir.

Ne zaman ki işçi o işlerinden ayrılır ve sakatlığı için dava yoluna giderse ya da şu takipçi dediğimiz avukatlardan biri işçiyi uyarırsa o zaman sürpriz bir şekilde sigorta şirketleri gerçek hasar ile baş başa kalır. Sigorta şirketi müşterisi için geçmişte yapmış olduğu risk değerlendirmesinin hatalı olduğunu aslında yıllardır eksik prim aldığını anlar. Tüm bunların yanında IBNR’da ayırmadığı bir hasardan dolayı da büyük çaplı bir teknik zarar yazar.

Tüm bu senaryo tanıdık geldi mi? Bugün çözmeye çalıştığımız trafik sigortasının 8 yıl önceki durumu gibi… Evet, işveren hasar dosyalarının raflarda beklemesinin nedenleri ile ilgili bir çok şey söylenebilir; SGK’nın uzun dosya sonuçlandırmasından, eksik evrakların tamamlanması, ihbarların yapılmamasına kadar… Ancak, bunların hiçbiri çözümsüz sorunlar değil. İlerde şirketlerin önüne gelecek sorunu bugün görmezden gelmemize için ise sebep oluşturmuyor.

Başka sorusu olan?

 

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER