23 Nisan 2024, Salı
spot_img

Kerem Erberk: Sağlık sigortası bulunan kişi sayısı 4 milyona yaklaştı

Pandemi sürecinin sağlığın önemini bir kez daha hatırlatmasıyla birlikte, sağlık sigortalarına olan ilgi de arttı. Sağlık sigortası bulunan kişi sayısı 4 milyona yaklaşırken, bu kişilerin yüzde 60’tan fazlası Marmara Bölgesi’nde yaşıyor.

Pandemi döneminde riske karşı bakış açısı değişen bireylerin, sağlık sigortası ürünlerine talep artışları devam ediyor. Hem sigortalı adetlerinde hem de prim üretimlerinde sektöre etki eden talep artışı sonucunda; 2020 yılında, sektör genelinde sağlık sigortaları prim üretimlerinde 2019 yılına göre yüzde 18,50 oranında bir artış gerçekleşti. Son dönemlerde sağlık sigortasını ilk kez yaptıran bireylerde 30’lu yaşlar ön plana çıkarken, sigortalı sayısı da 4 milyona yaklaştı.

Sağlık sigortalarına 30-45 yaş aralığındaki müşterilerinin daha çok talep gösterdiğini belirten Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erberk, bireysel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortası ürünlerini tercih eden kadın ve erkek müşterilerin dağılımının ise dengeli olduğunu söyledi.

Ege ve Karadeniz’in payı arttı

Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 2021 istatistiklerine göre; özel sağlık, tamamlayıcı sağlık, acil sağlık ve hastalık branşlarında yürürlükte poliçesi olan sigortalı sayısının 4 milyona yaklaştığına dikkat çeken Erberk, “Yürürlükte sağlık poliçesi bulunan sigortalıların yaklaşık yüzde 51’i özel sağlık, yüzde 41’i ise tamamlayıcı sağlık poliçesi kapsamında yer alıyor. Bu oranlar dinamik olduğu için yıl içinde değişiklik göstermesi de olası. Nüfus yoğunluğunun da etkisiyle Marmara Bölgesi’nde sigortalılar, toplam sigortalı sayısının önemli bir payını oluşturuyor. Özel sağlık ve tamamlayıcı sağlıkta farklılaşmakla birlikte, Marmara Bölgesi’nin payının yüzde 60’ın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Ege ve Karadeniz Bölgesi’ndeki sigortalıların toplam sigortalı sayısı içindeki payının arttığını da gözlemliyoruz” diye konuştu.

Sağlık sigortalarında tüm aile için sağlık poliçesi satın alma trendi oluştuğunu belirten Erberk, “En değerli varlığımız olan ailemizi korumak, sağlıklı kalmaları için elimizden geleni yapmak içgüdüsel bir davranış şekli olarak ortaya çıkıyor. Sağlık poliçesi de bu noktada aileyi güvence altına alma talebine yanıt veriyor. Büyük şehir yaşamında yeni aile bağları genellikle 30’lu yaşlarda kuruluyor. Ayrıca 18 yaş altına uygun prim karşılığında tek başına sigorta poliçesi de sunabiliyoruz. Ömür boyu yenileme garantisi olmayan 65 yaş ve üzeri sigortalılarımızın da ek prim karşılığında 75 yaşına kadar risk değerlendirmesi yapmadan poliçelerini yeniliyoruz” açıklamasını yaptı.

Amaç sisteme sağlıklı iken katılmak

Birçok kişinin herhangi bir sağlık sorunu ile karşılaştıktan sonra sağlık sigortasını aklına getirdiğini ifade eden Erberk, bu durumda da hastalığın tedavisinin sigorta kapsamına alınması konusunda geç kalındığına işaret ediyor. Özel sağlık sigortası sistemine erken yaşta ve sağlıklı iken katılmanın önemine vurgu yapan Erberk, “Sigortanın sağladığı avantajlar sisteme dahil olduktan sonraki dönemi kapsıyor. Sigortalı olunmayan dönemde ortaya çıkan hastalıklar özel sağlık sigortasının doğası gereği kapsama dahil edilemiyor. Erken yaşta katılımın avantajlarından bahsetmişken, birkaç yıl içinde kazanılan ömür boyu yenileme garantisi hakkı ile sonradan ortaya çıkabilecek hastalıklar için fazladan prim ödemeye karşı güvence sağlanabildiğini de belirtmek isterim. Ödenen primlerin ücretli çalışanlar için vergi indirimi avantajı sağlıyor olması da bütçe dostu başka bir fırsat sunuyor” diye konuştu.

Tazminat oranları arttı Tamamlayıcı sağlık sigortasında 2020 yılında başlayan büyüme trendinin 2021 yılında da devam ettiğini belirten Erberk, pandemi döneminde gerçekleşen tazminat ödemelerine de değinerek şunları söyledi: “2020 yılında sektör genelinde tazminat ödemelerinde bir düşüş yaşandı. Bu düşüşte pandemiye bağlı olarak elektif tedavilerin ertelenmesinin etkili olduğunu düşünüyoruz. Ancak 2021 yılının ilk yarısında hastaneye gidiş oranları pandemi öncesi döneme göre nispeten düşük olsa da, döviz kuru ve enflasyonun da etkisiyle tazminat oranlarında çok ciddi artışlar yaşandığını görüyoruz.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER