29 Mart 2024, Cuma
spot_img

Servet Gürkan: Sektörümüzün önünü açacak aşılar

Sigorta Duayeni Servet Gürkan, korornavirüs pandemisinin yeniden tırmanışa geçmesiyle herkesin beklediği aşıya farklı bir bakış açısıyla sigorta sektörü yönünden ele aldı. Gürkan’ın şahsi Blog’unda yayınladığı “Sektörümüzün önünü açacak aşılar” başlıklı makalesi şöyle…     

Aşı ne kadar önemli ve hayati bir buluş aslında. Belki de insanoğlunun bu kadar uzun süre ve çok büyük salgınlara, felaketlere maruz kalmasına rağmen halen dünya üzerinde bu kadar büyük nüfusa sahip olmasının en büyük nedenlerinden birisidir aşılar.

Şimdide yeni salgın Covid-19 virüsüne karşı çözüm olarak üretilmeye çalışılıyor. Umarım ve dilerim ki en kısa zamanda virüsü yenecek aşı üretilir ve insanlık bu beladan da en az zarar ve kayıpla kurtulur.

Aslında birçok hastalığın aşısı var. Bizler çocukluğumuzdan beri hep BCG, çocuk felci, verem, tifo, tifüs, kuduz, kızamık, suçiçeği vb. aşılarla büyüdük. Koldan enjeksiyon ile yapılırdı, hiç sevmezdim, hatta biraz da korkardım canım yanacak diye. Bazı çocuklar aşı yapılacağı gün okuldan bile kaçarlardı korkudan. En çok çocuk felci aşısını severdim çünkü bir kesme şekere damlatarak ağızdan verirlerdi onu. Ne yazık! Bilmezdik ki o aşıların canımızı kurtaracağını, bize sağlık ve iyilik getireceğini.

İnsanoğlu düşünmeden duramaz ki; bende iş hayatında, ekonomide neden hiç aşı ve uygulaması yok diye düşünürüm hep. Örneğin iflas aşısı, zarar aşısı, sermaye yeterliliği aşısı, üretim azalması aşısı, satış hasılatının düşmesi aşısı, İnsan kaynağı aşısı, teknik ve analitik altyapı aşısı, hasar aşısı, doğal afet, yangın ve her türlü kaza aşısı, resesyon, devalüasyon, enflasyon aşıları, vb. aşılar. Olmaz mı?

“İnsan hayal ettiği sürece vardır” önermesinden ve son Covid-19 salgınından hareket ile bende şimdilerde sadece hayal ediyorum. Tabii hayal edince de kendi sektörümü, kendi şirketimi düşünmemem mümkün olamıyor. Soruyorum kendi kendime hayalimde acaba hangi aşılar yapılabilseydi sektör bu günkü durumundan daha da iyi durumda ve çok daha büyük olurdu diye bir çeşit sorguluyorum. Ayrıca bilim adamları aşının sadece önleyici değil, aynı zamanda iyileştirici fonksiyonu olduğunu da belirtmiyorlar mı?

Regülasyon aşısı…

Sanırım ben önce ‘regülasyon aşısı’ yaptırırdım, hem de can acıtacak diye hiç korkmadan. Kontrol edilmesi, çalışma usul ve esaslarının düzenlenmesi şart olan bir sektörün, mevcut düzenlemelerinin her türlü bulaşa rağmen bozulmaması ve sürekli olarak daha da iyileşmesini sağlayabilir bu aşı diye hayal ediyorum. Aslında çağın gereği dünyanın çok hızlı değişen yaşam ve çevre koşulları, her geçen gün gelişen büyüyen nüfusu ve ekonomisi ve değişen, farklılaşan riskleri karşısında ihtiyaç duyulan koruma ve önlemler, mevcut düzenlemelerinde aynı hızla bu değişime paralel gelişerek değişmesi zarureti ile karşı karşıya kalıyor. Bu yüzden bu aşının buna çok destek olacağını sanıyorum.

İnovasyon aşısı…

Sonra aynı gerekçelerle inovasyon aşısı yaptırırdım diye hayal ediyorum. Hızla değişen dünyamızda insanların ihtiyaçlarını karşılayacak güncel ürün ve uygulamaların da hızla yapılmasının sektörün gelişmesi için çok yararlı olacağını biliyorum. Bu nedenle bu aşının sektöre bulaşabilecek bazı zararlı virüslerin sektörün bağışıklık sistemini zayıflatıp bu gelişmeye mani olması riskini önleyeceğine inanıyorum.

Teknik ve analitik altyapı aşısı…

Üçüncü olarak ‘teknik ve analitik altyapı’ aşısını tercih edeceğimi hayal ediyorum. Kişi ve kurumların yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri kendi risklerine karşı en doğru, en ekonomik ve en kolay ulaşabilecekleri çözüm ve ürünleri sunabilecek bir altyapının, varsa zararlı virüsler nedeni ile bozulmasını ve eskimesini önlemek, eğer yoksa veya eskimiş, bozulmuşsa da yeni yapmak veya iyileştirmek için bu aşının gerekli olduğunu düşünüyorum.

İK aşısı…

Bu arada hayallerimde İK aşısını ihmal ettiğim düşünülmesin. Yapı yavaş yavaş iyileşip gelişirken buradaki en önemli unsurlardan birisi insan kaynağı olacaktır. Kariyer günleri, medya ve üniversitelerle iyi ilişkiler içerisinde olmak IK unsurunu bir nebze koruyacak geliştirecektir. Ama eğer ona virüs bulaşıp bozulursa kurumlar işte o zaman ölür, yok olur. O nedenle bu aşının İK’yı geliştireceğini, eğiteceğini, deneyim, vizyon ve empati ile analitik düşünme alışkanlığı kazandıracağına bütün kalbimle güveniyorum.

Sermaye yeterliliği aşısı…

Bütün bunlar için gereken sermaye ve onun yeterliliği de bir sigorta şirketinin hayatını sürdürebilmesi için bir canlının havaya ve suya olan ihtiyacı gibi vazgeçilmez temel ihtiyaçtır. Tabii ana görevi ve fonksiyonu müşterisinin uğrayacağı maddi kayıpları yerine koymak üzere taahhütte bulunan bir şirketin bu taahhüdünü yerine getirebilmesi için varlıklarının buna yetecek büyüklükte olması gerekir. Bu öyle olmadığı takdirde düzenleyici o şirketin faaliyetini durdurur; işte bir ölüm riski daha. Bu yüzden bu aşı da diğerleri gibi çok önemlidir. Çünkü virüslerin en kolay ve çabuk zarar verebilecekleri kurum organlarından birisidir Sermaye ve onun yeterliliği. Yanlış risk kabulü, primleri zamanında toplayamama, kötü hasar yönetimi, yetersiz reasürans vb. şeyler sermayeyi ve onun yeterliliğini hemen hasta eder, eritir, hatta bitirir. O nedenle kontrol edilen bir sermaye yeterliliği aynı hastalıktaki ateş gibi bulaşın olduğunu gösteren kesin bir gösterge, bir semptomdur. Bu aşı ile şirketlerin bu durumlara düşmeden tedbir alınacağını ve gereken iyileşmelerin sağlanacağına inanıyorum.

Penetrasyon aşısı…

Hayalimde öncelikle yaptırmayı hayal ettiğim son aşı penetrasyon aşısıdır. Ne kadar iyi ve güçlü şirket yapıları, ne kadar güçlü sermayeler, günün şartlarına uygun yasal düzenlemeler, yetişmiş IK kadroları var olsa da toplumdaki sigorta bilinci ve sigortalılık oranı düşükse yapılan diğer aşıların da bir yararı hissedilmez olur.  Bu nedenle düzenleyicinin desteği ve sektör paydaşlarının katkıları ile toplumdaki sigorta bilinci en hızlı şekilde arttırılmalıdır. Bu aşı ile birlikte ilk ve orta eğitimde var olarak, toplumun ilgi gösterdiği her türlü medyada sürekli ve etkili olarak yer alarak, her türlü satış kanalını en efektif şekilde kullanarak toplumdaki sigorta bilinci ve sigorta penetrasyonu arttırılmalıdır. Bu unsurda, Sigorta şirketlerinin hastalıktan çok çabuk etkilenip bağışıklık sistemlerinin hızla zayıflamasını ve nedenle diğer virüslere de karşı güçsüz kalıp yine ölümle sonuçlanacak durumlarla karşılaşabileceklerine imkân verebilecektir. Bu aşının sektörün penetrasyon konusunu çözmede yaralı olması yanında diğer virüslerinde etkilerini azaltacağına eminim.

Hayal etmek iyidir. Bazen bir başlangıçtır. Covid19 bazen hikayelerini bazen gerçekleri dinliye dinleye bende kendimce bir şeyler hayal ettim ve hayalimi kâğıda döktüm. Sürç-i lisan ettiysem af ola.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER