29 Mart 2024, Cuma
spot_img

Sigorta şirketleri assistans sağlayıcı şirketlere destek olmalı

“Tüm sigorta şirketleri üç ay boyunca kendi asistans hizmetlerini vermeli”diyen Alpha Assistance Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Kaya, “Böylece bizim karşılaştığımız sorunları görmüş olurlar. Sigorta şirketinin genel müdürü, yönetim kurulu üyesi gidip sahadaki çekiciye dokunmadığı, ikame araç hizmeti sağlayan firmaya destek vermediği sürece bunu yürütebilmesi çok mümkün görünmüyor” dedi.

Pandeminin ardından bireysel araç kullanımının artmasıyla birlikte geçen yaz ikame araç konusunda ciddi sorunlar yaşandı. Değişen ekonomik koşullar ve artan maliyetler söz konusu sorunların temelini oluştururken, aisstans hizmeti veren şirketler de sigorta şirketleri ile karşı karşıya kaldılar. Bu noktada ise hem sigorta şirketleri hem asistans hizmeti sağlayıcıları hem de sigortalıların ortak bir paydada buluşmaları oldukça önemli. Sigorta Ekranı’nda Sigortamedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar ve Damla Özafşar’ın konuğu olan Alpha Assistance Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Kaya, sektörde yaşanan sıkıntılar ve çözüm önerileri hakkında önemli bilgiler verdi.

Kaya, tüm sigorta şirketlerinin üç ay boyunca kendi asistans hizmetlerini vermelerinin sorunları yerinde görmek açısından önemli olduğunu belirterek, “Böylece bizim karşılaştığımız sorunları görmüş olurlar. Alpha Assistance olarak sorunlarımızı iletiyoruz. Geri bildirimleri yapıyoruz. Şirketlerin de bunları yapabilme mantığı gayet güzel. Sigorta şirketlerinin hasarları değerlendirirken suistimal ediliyor muyuz diye bir değerlendirmesi söz konusu. Assistans firmaları arasında patron şirketi dediğimiz büyük oyuncular içerisinde bir ya da iki şirket var. Geriye kalan beyaz yaka şirketler. Dolayısıyla orada kar zarar mantığı, işin sebep sonuç ilişkileri doğru yönetilmediği sürece sürdürebilir olmuyor. Hizmet sağlayıcı çağrı merkezindeki kişi ile konuşmak istemiyor. Sigorta şirketinin genel müdürü, yönetim kurulu üyesi gidip sahadaki çekiciye dokunmadığı, ikame araç hizmeti sağlayan firmaya destek vermediği sürece bunu yürütebilmesi çok mümkün görünmüyor” diye konuştu.

İkame araç sıkıntısında şirket olarak sorun yaşamadık

Geçen yaz yaşanan ikame araç sıkıntısıyla ilgili de programda bilgi veren Kaya, “Geçen yaz sorunlar vardı ancak biz o sorunların içerisinde olmadık. Bu sorunlardan da kendimize notlar aldık. Bunun üzerinden de yeni sözleşmelerde buraya girmedik. Üç şirkete hizmet verdik ve hizmet verdiğimiz üç şirkette de ikame araç sorunu yaşanmadı. Fiyatların öngörülemediği bu noktada hep birlikte temkinli bir şekilde yönetmemiz gerektiği gerçeği ortaya çıktı. Çözüm ortaklarımızla hem bize işverenlerle hem de hizmet sağlayıcılarla bu konuda toplantılarımızı yaptık. Mevcut kontratlarımıza göre bizim ortalama ihtiyacımız olan gün sayısı kadar hizmet sağlayıcılarımızdan yüzde 60-70 oranında anlaşmalar yaparak bunu sağladık” açıklamalarında bulundu.

Çözüm odaklı olmamız gerek

Kaya, uluslararası turizm sitelerinde veya kiralama şirketlerinde bir asistans firmanın ortalama 15-20 Euro’ya kiraladığı araçların uluslararası pazarda 35-40 Euro’ya kiralandığı bu dönemde iyi tedbir almak gerektiğini söyleyerek, şöyle devam etti: “Çözüm odaklı yaklaşmanız gerekiyor. Biz hizmet sağlayıcılarımızla bir anlaşma yaptık ve ‘Yaz üç ay ama dokuz ay bir aradayız. Dokuz ay benim sizden kiraladığım aylık ortalama gün kadar yazın bana aynı günü vereceksiniz’ dedik. Sözleşme yaparken de bu kontrolü kaybetmeyecek, ülke gerçeklerinden kaçmayacak şekilde sözleşmelerimizi yaptık. Biz bu yıl daha saldırgan davranarak yedi-sekiz tane daha otomotiv şirketine çıkabilirdik ama kontrollü büyümeyi tercih ettiğimizden bu yıl kontrat sayımızı belirli bir seviyede tuttuk. Piyasayı kontrol etmeden işe girmemeyi tercih ettik. Biz bu yazı minimum sorunla geçireceğimizi düşünüyoruz.”

Çekici konusunda da sorun yaşanmayacak

Kaya, araçlarda yaşanan sorunlar konusunda temkinli olunması gerektiğine de dikkat çekerek, “Sigorta şirketleri ve otomotiv şirketleriyle bu konuları inceliyoruz. Gerçekten bir sorun varsa ona göre hareket ediyoruz. Sorumluluklarımızın farkındayız ve üzerimize alıyoruz. Çekici ile ilgili de bir sorun yaşanmayacağını düşünüyorum. Kaza ve arızayı birbirinden ayırmak gerekiyor. Biz kaza durumda koşulsuz şartsız imdat diyeneanında yardımcı oluyoruz. Çekim hizmetlerinde de bir takım geliştirmeler yaptık. Online şekilde izlemek gibi maksimum 35-40 dakika içinde oraya ulaşmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

Sigorta sektörü fayda sağlayacak ürünler geliştirmeli

Sigorta sektörüne yönelik görüşlerini paylaşan Kaya, bedel ödeyen tüketicinin bunun karşılığını alması gerektiğini dile getirerek,“Kendi kontrolümüzde olmayan, teknik özelliklerini ve detaylarını bilmediğimiz bir ürünle ilgili çalışmalar yapmamamız gerektiğini düşünüyorum. Yapmış olmak için yapılan şeyler ne sektöre ne sigorta şirketine ne de sigortalıya bir fayda sağlamıyor. Burada bunu doğru belirlemeliyiz” dedi.

Çuvaldızı kendimize batırmalıyız

Kaya, otomotiv tarafında arızaların ciddi bir oranda olduğunu ifade ederek, “Arızalar sigorta şirketlerinin hasar frekansları içerisinde görülmüyor. Burada assistans şirketleri olarak çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Böyle bir veri tabanı oluşturmamışız, bu nedenle otomotiv şirketleri kendi ürettikleri otomobilleri bildiklerinde daha opsiyonel davranabiliyorlar.Aslında bakarsanız araç arıza yapmamış oluyor. Ben dosyaları tek tek okuyorum. Antalya’da bir bölgede devamlı sorun çıkıyordu. Sorduğumda akşam 8 ve gece 2 arasında polis çevirmesi olduğunu öğrendim. Polis kontrolünün olduğu yerin gerisindeki restoranlarda oturup arabasının arızası olduğunu söyleyerek evlerine dönüyorlar. Kamu otoritesinin bunu dikkate alması lazım” dedi.

İkame araç ve arıza verileri iyi analiz edilmeli

Programda ikame araç ve arıza kayıtları konusunda da açıklamalarda bulunan Kaya, bunun bugüne kadar sektör olarak dile getirilmediğinin altını çizdi. Kaya, sigorta şirketi ile bir anlaşma yaptıklarını ve arızaları birlikte incelediklerini söyleyerek,“İki ayda araçlarına 80 bin TL’lik çekim hizmeti vermişler. Bugüne kadar kimse söylememiş. Verileri toplamışız ancak analiz edip raporlandırmamışız. Fiyatlandırma noktasında sigorta şirketleri de şu kadar prim var, frekansım yüzde 5, ben iyiyim diyor. Yüz birim para kazanmamız lazım ancak elli altmış liraya kabul etmek zorunda kalıyoruz. Sigorta şirketleri açısından iyi veriler olarak görülüyor ancak karşılaştırma yapmadığımız sürece bunların farkına varmıyorlar” şeklinde konuştu.

Değişen şartlara karşı planlı hareket etmeliyiz

Kaya, sektörün yurtdışı ayağında belirli kısıtlamalar olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bir noktadan sonra assistans firmaları olarak gözümüzü kapatıyoruz. Sonra sigorta şirketlerinin kapısını aşındırıyoruz. Bir sistemin oturtulması gerekiyor. Geldiğimiz noktada kervan yolda dizilmiyor. Planlı yola çıkmalıyız. Her an şartlar ve koşullar değişiyor. Assistans firmaları birer organizasyon şirketidir. Bunu ne kadar teknolojiye yerleştirirseniz hizmeti de geliştirebilirsiniz. Biz teknolojiyi ve fiyatlandırmayı doğru kullanarak köprü olmalıyız. Elimizde bize hizmet sağlayıcıların araçlarının da teknik özelliklerini bilmemiz lazım. Maliyetlerini bilelim ki maliyetlerimizi doğru çıkartalım. Sigorta şirketlerine de döndüğümüzde sektörün maliyeti bu ve bu maliyetler üzerinden değerlendirme yapabilir diyecek yapının kurulması lazım. Alalım sonra bakarız demek bizim için çok doğru değil.”

Assistans hizmetleri poliçede iyi belirlenmeli

Birkaç sigorta şirketinin kendi asistans firmaları olduğuna değinen Kaya, “Bu şirketlerin yapılarını, başladıkları ve geldikleri yeri incelemek lazım. Sigorta şirketlerine assistans hizmeti verirken mevcutta assistans hizmeti veren şirketleri de gözden geçirmelerini öneririm. Yaklaşık on tane sigorta şirketi arızada sınırsız çekim, 600 km’ye kadar çekim,ikameti dışındaysa ikametine kadar çekim, yurtdışındaysa 5 bin Euro kadar teminat veriyor. Olması gereken şudur; hizmet verilecekse ek hizmetlerin bir kalıba sokulması lazım. Yani sınırsız ek hizmetler olmamalı. 50 TL poliçe alınıyor, hizmetlerin tutarı 2580TL. Kaybeden sektör oluyor. Bunu doğru belirlemek gerekiyor” dedi.

Tüm taraflar olarak çözüm geliştirmeliyiz

Sigorta şirketleri, brokerler ve acenteler olmak üzere tüm tarafların masaya oturması gerektiğini belirten Kaya, “Hizmet vereyim derken hezimete uğramayalım. Parametreleri doğru belirlemeliyiz. Bir kanun belirlendiğinde ve sadece tek taraf düşünüldüğünde ne yazık ki bazı sorunlarla karşılaşıyoruz. Bunu taraflar aynı masada konuşmalı. Hizmet sağlayıcı firmanın şoförü ile yöneticisi aynı masada oturabilmeli. Hep birlikte oturalım ve çözelim” dedi.

Hak kullanma noktasını doğru yerde tutmamız gerek

Programda iş oraklarına da mesajlar veren Kaya, verilerin doğru toplanması gerektiğinin altını çizerek, “Analizi doğru yapmamız, fazlandırmamız lazım. İstediklerimizde anlaşılır olmalı, sürdürebilir olmalıyız. Anlamadan, anlaşılabilir olmadan sonuca gidemeyeceğimizi bilmemiz gerekiyor. Birine evet derken, aslında işimize ya da paydaşlarımıza hayır demediğimizi bilmemiz gerekiyor. Hak kullanma noktasını doğru bir yerde tutmamız lazım. Her evet faydalı değildir. Her hayır zararlı değildir. Paydaşlarımız ile konuşabilmeliyiz” şeklinde konuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER