16 Nisan 2024, Salı
spot_img

Türkiye daha bağımsız ve sürdürülebilir enerjiye yoğunlaştı

oracleOracle, “2.Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler Kongre ve Fuarı”na katıldı. Oracle EMEA Bölgesi Enerji Stratejileri Kıdemli Direktörü Mike Ballard, konuşmacı olarak katıldığı kongrede Türkiye ve sektör hakkında görüşlerini bildirdi.

8-9 Mayıs 2014 tarihlerinde İstanbul WOW Convention Center’da gerçekleşen “2.Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler Kongre ve Fuarı” na (ICSG 2014) yerli ve yabancı 2 bin kişinin üzerinde katılım sağlandı. 23 ülkeden katılım, 43 destekleyen kurum/kuruluş ve 30 sponsor firmayla iki gün süren Kongre’de birbirinden önemli 28 oturum ve 100’e yakın sunum gerçekleşti.

Kongreye konuşmacı olarak davet edilen Oracle EMEA Bölgesi Enerji Stratejileri Kıdemli Direktörü Mike Ballard, “Keeping Customers at the Heart of Your Utility Transformation” başlıklı sunumunda, Türkiye’de enerji hizmeti veren kuruluşların değişen yüzü hakkında ve gelecek stratejileri hakkında görüşlerini paylaştı.

Türkiye’de enerji hizmetleri sektörü köklü değişime giriyor

Oracle EMEA Bölgesi Enerji Stratejileri Kıdemli Direktörü Mike Ballard, Türkiye enerji hizmetleri sektörü ile ilgili yaptığı yorumlarda, Türkiye’nin evrim niteliğinde köklü bir değişim sürecine girdiğini belirterek şöyle konuştu: “Türkiye’de enerji hizmetleri sektörü, hem dağıtımcıların hem de tüketicilerin enerji kullanımı alışkanlıklarına ilişkin evrim niteliğinde köklü bir değişim dönemine girmektedir. Ülke, Avrupa’da enerjinin geçiş kapısı olmaya önem verirken, enerjinin nasıl üretildiği, dağıtıldığı ve ticaretinin yapıldığı konularını yönlendiren düzenleyici ve ticari çerçeveler gelişmeye devam edecektir. Bu değişiklik, Türkiye’de daha sürdürülebilir ve bağımsız bir enerji geleceğine çalıştıkları için, enerji kuruluşlarının tüketicilerle daha yakın çalışması konusunda üzerlerinde bir baskı oluşturacaktır.”

Ballard, görüşlerini paylaştığı sunumunun devamında ise şunları söyledi:  “Şebeke ve iş modellerini dijital çağ için modernleştirmeye önem verdikleri için, akıllı sayaçların planlanmış olan piyasaya çıkışları dağıtımcıların daha bilinçli müşteri odaklı bir oluşum sağlamalarına destek olma noktasında büyük bir rol oynayacaktır. Bu cihazlardan topladıkları bilgiler hizmet veren firmalara insanların enerjiyi nasıl tükettiği hususunda ışık tutmakta ve kuruluşların bu bilgiyi geliştirerek tüketicilerin kullanımlarını kontrol altına almak ve süreç sırasında potansiyel olarak tasarrufu etmelerine izin vermektedir.

Enerji hizmeti veren kuruluşları etkili bir akıllı sayaç stratejisi uyguladığında daha dinamik müşteri ilişkilerinin temelinde yatan geliştirilmiş şebeke yönetimi becerilerini elde edeceklerdir. Akıllı sayaç bilgilerinin gerçek zamanlı analizi, enerji hizmet kuruluşlarının ağları arasında daha gelişmiş bir izlenebilirlik sağlayacaktır ve böylelikle üretimi ve dağıtımı daha etkili bir şekilde yönetmelerine ve değişken akış şartlarına daha etkili bir şekilde karşılık göstermelerine izin verecektir.

Geleceğe bugünden yatırım yapmak

Ballard, ayrıca hizmet kuruluşlarının geleceğe yönelik yatırımları hakkında önerilerde de bulunduğu konuşmasında şu noktalara değindi: “Elbette, akıllı sayaçların geniş çapta yaygınlaşması yavaş bir süreç ve toplumun bu cihazları benimsemesi kapsamında kuvvetlendiren bir başarı olacaktır. Dağıtımcılar ve yeni perakendeciler, müşterileriyle gelecekteki değişikliklerin farkında olmaları için daha güçlü ilişkiler kurmaya başlama ve aynı derecede önemli olarak, onlara kendi enerji kullanımlarını yönetmekte daha aktif bir rol oynamalarının yararlarını fark ve takdir etmelerine yardımcı olma ihtiyacını hissedecekler.

Hizmet kuruluşları için ilk adım hizmet verilen kişilerle daha anlamlı bağlantılar kurmak olacaktır. Bu, sabit faturalama yapılarının ötesinde hareket etmeyi ve müşterilere onların ihtiyaçlarıyla uyum gösterecek özel hizmetler sunmayı kapsayacaktır. Dağıtımcılar ve perakendeciler, Türkiye’nin sosyo-politik şartlarına göre kararlarını vermelidirler. Böylece iş modellerinin ve hizmetlerinin yerel piyasa koşullarıyla başarılı bir şekilde uygunluk göstermesini sağlayabilirler.

Enerji kullanıcılarının, güç maliyetinin akıllı sayacın piyasaya çıkışıyla nasıl değişeceği ve kişisel bilgilerinin dijital çağda nasıl korunacağıyla ilgili meşru kaygıları olacaktır. Hizmet kuruluşlarının şeffaflıkla bu kaygılara hitap etmesi ve müşterilerle açık diyaloglar başlatması gerekmektedir, böylece yeni nesil sistemlerin enerji kullanımının bütün ülke için daha etkili nasıl kullanılacağının kontrolüne ilişkin vizyonlarını paylaşabilirler.

Dağıtımcılar ve perakende şirketleri, müşterilerinin kendileriyle bağ oluşturmalarını kolaylaştırma ve tüketicilerin akıllı sistemlere geçişi ve enerji kullanımları üzerindeki etkisini takip etmelerini basit bir hale getiren iş modellerini uygulama ihtiyacı da duyabilirler. Bunu, tüketicilere faturalarını daha şeffaf ve interaktif görüş imkânı sunan ve onları tüketimlerini kontrol altına almak ve enerji maliyetlerini düşürmek konusunda cesaretlendiren en son Müşteri Deneyim Çözümlerini kullanarak elde edebilirler.

Sonuç olarak, enerji tüketicilerinin akıllı sayaçlara yönelik tavırları Türkiye’nin değişimi için hizmet veren kuruluşların sektördeki başarısını belirleyecektir. Bu etkeni benimseyen ve müşterileriyle bağ kurmak için bugün çalışmaya başlayan hizmet kuruluşları, kendilerinin akıllı sistem döneminde lider olarak var olmalarını sağlayacaklardır.”

Doğru araç ve akıllı stratejiler avantaj sağlayacak

Türkiye’de enerji ağlarına geçiş sürecinin yavaş ilerleyen bir süreç olacağına da dikkat çeken Ballard, doğru araçlar ve akıllı stratejilerin enerji hizmet sektörüne sağlayacağı fırsatlara değinerek konuşmasına sunumuna şu şekilde devam etti: “Akıllı sayaçlar için kamu desteği oluşturdukları ve müşterilere yararlar sunabildikleri için enerji hizmetleri kuruluşları sonuç olarak etkili bir akıllı sistemi uygulamasıyla paralel olarak ihtiyaç duyacakları bilişim teknolojileri altyapısı ve uzmanlığı da oluşturmalıdır. Doğru araçlar ve yerinde stratejilerle, dağıtımcıların akıllı sayaçlardan topladıkları bilgilerle şebekeler arasında izlenebilirliği geliştirmek konusunda avantaj elde etme imkânı olacaktır.

Şebeke operasyonlarının bu, daha eksiksiz olan görünümünü kullanarak, hizmet kuruluşları, tüketicilere daha iyi hizmet vermek ve şebeke yönetimlerini geliştirmek için, şebekeler arasında enerjinin nasıl ve nerelerde kullanıldığını tüketicilerin daha iyi anlamalarını da sağlayabilecektir. Dahası, akıllı sayaçlardan alınan bilgiler ile dağıtımcılar üretim hacmiyle tüketimi daha doğru bir şekilde uzlaştırma ve uyuşmazlıklarda daha proaktif ve şeffaf hareket etme imkânına sahip olacaklardır.

Türkiye’de akıllı enerji ağlarına geçiş yavaş bir süreç olacaktır, fakat dağıtımcılar ve perakendeciler akıllı sayacın piyasaya çıkışına hazırlamak için tüketicilerle bugün çalışmaya başlarsa, dünyada örnek alınabilecek bir referans olabilecektir. Yerinde ve doğru temellerle hizmet kuruluşları, gelecek yıllarda karşılaşacakları zorluklarla mücadele etmeye hazır olarak enerji yönetiminde dijital bir çağa girebilirler. “

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER